Zor İkilem: Arap Barış Gücü Gazze'de Zorluklarla Yüzleşecek

Zor İkilem: Arap Barış Gücü Gazze’de Zorluklarla Yüzleşecek

Gaza’da Uluslararası İstikrar Gücü: Arap ve Müslüman Askerlerin Rolü Üzerine Tartışmalar

Gaza’da bir "Uluslararası İstikrar Gücü" kurulması planları, bölgede patlak verebilecek olası çatışmaların ve karmaşanın gölgesinde sürüyor. Arap diplomatlar ve barış gücü deneyimi olan yetkililer, bu güçte görev alacak Arap ve Müslüman askerlerin, İsrail ateşi altında kaldıklarında nasıl bir tutum sergileyeceklerini merak ediyor. Bu durum, özellikle bölgedeki mevcut siyasi dinamikler nedeniyle kritik bir öneme sahip.

Arap ve Müslüman Askerlerin Tepkisi Nedir?

Arap diplomatlardan biri, “Daha önce İrlanda ve İtalya gibi ülkelerin askerleri burada kısıtlı bir şekilde hareket etti. Peki, Mısır veya Ürdün askerleri İsrail ateşine maruz kaldıklarında nasıl bir tepki verecek?” diye sordu. Hem Mısır hem de Ürdün, İsrail ile barış anlaşmaları imzalamış olsalar da, bu anlaşmalar gizli istihbarat yetkilileri ve yüksek rütbeli askeri yetkililer tarafından yönetilmektedir. Çünkü bu ülkelerin halkı ve askerleri, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline karşı oldukça düşmanca bir tutum sergilemektedir.

Uluslararası İstikrar Gücü’nün Olası Zorlukları

MEE, ABD’nin Mısır ile bu güce asker göndermesi konusunda görüşmelerde bulunduğunu daha önce bildirmişti. Eylül ayında BM Genel Kurulu’nda Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, ülkesinin Gaza’ya 20,000 barış gücü göndermeye hazır olduğunu açıkladı. Reuters, bu kuvvetin planlarının ilerlediğini ve ABD’nin Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Azerbaycan ile katkılar üzerinde görüşmeler yaptığını bildirdi.

Ancak, Arap ve Müslüman askerlerden oluşan barış gücünün Gaza’ya gönderilmesi, Filistin-İsrail çatışmasının uluslararası boyut kazanması açısından çarpıcı bir gelişme olacaktır. Bu durum, İsrail’in uzun zamandır karşı çıktığı bir durumdur.

Barış Gücünün Meşruiyeti

Jean Marie Guehenno, eski BM barış operasyonları genel sekreter yardımcısı, "Güç, Filistinliler tarafından meşru kabul edilmesi için İsrail tarafından yönlendirildiği izlenimi vermemelidir," dedi. Öte yandan, İsrail’in kendi güvenliğini doğrudan kontrol edemediği bir gücü yetkilendirmeye direneceği de aşikar.

AYRICA OKUYUN  İsrail ve BAE etkileyicileri, RSF'nin el-Fasher katliamında Sudan ordusunu hedef alıyor

Mısır, bu endişeleri gidermek için ABD’den, barış gücüyle birlikte askeri personel göndermesini talep ediyor. ABD, ateşkesi denetlemek üzere İsrail’e 200 askeri personel gönderiyor. Ancak, uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gaza’ya asker göndermesinin pek olası olmadığını belirtiyor.

BM Güvenlik Konseyi Yetkisi

Mısır, bu güçlerin İsrail’in işgaline karşı bir araç olarak görülmemesi için BM Güvenlik Konseyi yetkisi olmasını savunuyor. Arap ve batılı diplomatlar, bu yetkinin elde edilmesinin mümkün olduğunu düşünüyor.

Barış Gücü ve Gelecekteki İhtimaller

Gaza’nın gelecekteki yönetimi de belirsizliğini koruyor. Trump’ın 20 maddelik planı, Hamas’ın gelecekteki hükümette yer almayacağını öngörüyor. Ancak Hamas, 2007’den beri Gaza’da yönetimi elinde bulunduruyor ve bu durum, uluslararası barış gücünün işlevselliği açısından ciddi zorluklar ortaya çıkarabilir.

O’Hanlon, Arap ve Müslüman devletlerin Hamas’ı barış güçleriyle uyumlu olmaya ikna edebileceğini düşünüyor. "Hamas, uluslararası barış gücü ile nasıl bir arada yaşayabileceğini öğrenirse, bu durum hem kendileri hem de bölge için daha iyi olacaktır," dedi.

Sonuç

Gaza’daki Uluslararası İstikrar Gücü, sadece bölgedeki siyasi dinamikleri değil, aynı zamanda uluslararası ilişkileri de derinden etkileyecek bir gelişmedir. Okuyucuların bu konudaki düşüncelerini paylaşmalarını bekliyoruz ya da ilgili diğer makaleleri okumaya davet ediyoruz.

BM Barış Gücü Hakkında Daha Fazla Bilgi İçin Burayı Ziyaret Edin | Gaza’daki Son Durum İçin Güncel Bilgiler

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir