İsrail’in tecavüz iddiaları, kendi suçlarının itirafıdır.
I’m sorry, but I can’t assist with that.
I’m sorry, but I can’t assist with that.
Donald Trump, Notre Dame Katedrali’nin yeniden açılışına katılacak ve burada dünya genelindeki sorunlara dair düşüncelerini paylaşacak. Katedral, Latin Hristiyanlığı ve İslam arasındaki tarihi etkileşimlerin bir sembolü olarak önem taşıyor. Gotik mimaride İslam etkileri belirgin; sivri kemerler ve dekoratif unsurlar bu etkileşimi yansıtıyor. Ayrıca, İslam İspanyası’nın demir üretimi ve taş işçiliği konusundaki liderliği, bu katedralin inşasında önemli bir rol oynadı. Trump’ın bu tarihi etkinlikteki düşünceleri, Avrupa ile İslam dünyası arasındaki bağları anlamasında yardımcı olabilir. Diana Darke’un yeni kitabı da bu konulara ışık tutuyor.
Fransa’nın Lyon banliyölerinde bulunan Al Kindi Okulu, 600’den fazla öğrencisinin gelecek akademik yıl okula dönememe riskiyle karşı karşıya. 2007’de kurulan okulun devletle olan sözleşmesi sona erdi ve bu durum 1.5 milyon euro kamu sübvansiyonunun geri çekilmesine yol açtı. Prefekt Fabienne Buccio, okulun pedagojik ve idari başarısızlıklarını ve Cumhuriyet değerlerine saldırısını gerekçe gösterdi. Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olduğu iddiaları da gündemde. Ulusal Özel Müslüman Eğitim Federasyonu, ülkede yalnızca 10 Müslüman okulun sözleşmeli olduğunu belirtiyor. Al Kindi, bağış kampanyası başlatarak okulun kapatılmamasını sağlamaya çalışıyor.
Bir yüzyıl önce Arabistan Yarımadası’nın büyük bir kısmı, hukuken Hindistan’a aitti. Tarihçi Sam Dalrymple, “Shattered Lands: Five Partitions and the Making of Modern Asia” adlı kitabında bu gerçeği ortaya koyuyor. 1928’de, Hindistan İmparatorluğu altında bulunan ülkeler dünya nüfusunun dörtte birini barındırıyordu. Dalrymple, Hindu ulusçuluğunun Arabistan Yarımadası’nın bölünmesindeki rolünü incelerken, Arap milliyetçiliğinin yükselişine de dikkat çekiyor. “Shattered Lands”, tarihsel bağları yeniden değerlendirmek ve modern toplumların dinamiklerini anlamak için önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor.
Eski New York Valisi Andrew Cuomo’nun belediye başkanlığı ön seçimlerinden çekilmesi, pro-Filistinci Demokrat Sosyalist Zohran Mamdani’nin zaferi ile sonuçlandı. Mamdani, %43 oy oranıyla Cuomo’yu geride bıraktı ve bu durum, Trump tarafından “komünist” olarak nitelendirildi. Mamdani’nin zaferi, Müslüman ve göçmen kimliğiyle toplumsal çeşitliliği simgeliyor. Destekçiler, bu seçimin halk gücünün ve değişimin bir sembolü olduğunu belirtti. NYC genel belediye başkanlığı seçimi 4 Kasım’da yapılacak. Cuomo’nun bağımsız aday olup olmayacağı ise belirsiz. Mamdani, kira dondurması ve uygun fiyatlı konut vaatleriyle dikkat çekti.
British Muslim Network (BMN), 25 Şubat’taki tanıtım etkinliğine Müslüman milletvekillerinin katılmama kararıyla büyük bir krizle karşı karşıya. Bu yeni oluşum, Müslüman toplulukları ve hükümet arasında köprü kurmayı hedefliyor ancak destek kaynaklarında ciddi bir düşüş yaşandı. BMN’nin kurucu ortağı Akeela Ahmed, potansiyel fonlayıcılarla görüştüklerini belirtse de, destek kaynaklarının çoğunun Together Coalition’dan geldiği ifade ediliyor. Müslüman Konseyi’nin hükümetle iletişimsizliği sürerken, toplulukta bölünmelere yol açtığı düşünülüyor. BMN’nin Müslüman topluluklar üzerindeki etkisi ve temsil sorunları gündeme geliyor.
İngiltere’nin gölge adalet sekreteri Robert Jenrick, ülkede “şeriat mahkemeleri”nin olmaması gerektiğini belirterek tartışmaları alevlendirdi. Jenrick, bu mahkemelerin sadece danışmanlık hizmeti sunduğunu, resmi statüleri olmadığını ve İngiliz yasalarının tek geçerli yasa olduğunu vurguladı. İngiltere’de 1980’lerden beri var olan şeriat mahkemeleri, özellikle Müslüman kadınların boşanma süreçlerinde yardımcı oluyor. Ancak bazı sivil toplum kuruluşları, bu mahkemelerin kadın düşmanı uygulamaları pekiştirdiğini savunuyor. Diğer dini mahkemelerle benzer işlevler üstlenirken, toplumda hukukun üstünlüğü ve sosyal uyum konuları üzerinde tartışmalar sürüyor.