İsrail saldırısına karşı Körfez ülkeleri ortak savunma mekanizması kuruyor
Körfez Ülkeleri, İsrail’in Katar’a Saldırısına Karşı Ortak Savunma Toplantısı Yapacak
Körfez ülkelerinin liderleri, Katar’ın geçen hafta İsrail’in Doha’ya yönelik saldırısına "somut" bir yanıt verilmesi çağrısının ardından, Körfez İşbirliği Konseyi’nin (GCC) ortak savunma organını toplantıya çağıracaklarını açıkladı. Bu haber, bölgedeki siyasi tansiyonun arttığı bir dönemde büyük önem taşıyor.
GCC liderleri, Katar’da bir araya gelen 50’den fazla Müslüman ve Arap ülkesinin temsilcileri arasında yer aldı. Emir Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani, Hamas siyasi yetkililerine yönelik "açık, hain ve korkak" İsrail saldırısını sert bir dille kınayan bir konuşma yaptı. Thani, meslektaşlarını, "İsrail hükümetinin başına gelen güç, kibir ve kan tutkusunun delilik halini ele almak için somut adımlar atmaya" çağırdı.
GCC’den Saldırıya Karşı Sert Tepki
GCC, "Katar’a yönelik acımasız İsrail saldırısını" kınayarak, bunun "ortak Körfez güvenliği ve bölgesel barış ile istikrara doğrudan bir tehdit" olduğunu duyurdu. Konsey, Ortak Savunma Konseyi ve Yüksek Askeri Komite toplantısı düzenleme kararı aldı.
Toplantılarda, "üye devletlerin savunma pozisyonunu ve tehdit kaynaklarını değerlendirme" amacı güdülmektedir. Ayrıca, "ortak savunma mekanizmalarını ve Körfez caydırıcılık yeteneklerini aktif hale getirecekleri" belirtildi. GCC üyeleri, 2000 yılında bir ortak savunma anlaşması imzaladı ve bu anlaşmaya göre bir üye ülkeye yapılan saldırı, tüm üyelere yapılmış sayılmaktadır.
Körfez Ülkelerinin Güvenlik Endişeleri
GCC’nin savunma konusundaki kararlılığı, NATO askeri ittifakınınki kadar katı değil. Bölgedeki geçmiş saldırılarda, Yemen’in Husileri tarafından Suudi Arabistan ve BAE’ye yapılan saldırılara karşı kolektif bir savunma girişimi gerçekleştirilmemiştir.
Körfez liderleri, İsrail’in Lübnan, Suriye ve İran’daki saldırgan tutumlarından endişe duymaktadır. Ayrıca, Gazze’de 64,900’den fazla Filistinlinin ölümüne neden olan İsrail’in soykırımı karşısında halkları büyük bir öfke içindedir. Körfez ülkeleri, ABD’nin İsrail’in Gazze’deki saldırılarına kayıtsız kalmasından da şok olmuştur.
ABD’nin Suskunluğu
ABD’li yetkililer, genellikle Doha’daki operasyon merkezi ile iletişimde bulunan bazı isimler, saldırı sırasında "radyo sessizliği" bildirdiklerini ifade ettiler, bu da operasyonun kolaylaştırılması için iletişimin kesildiğini düşündürüyor.
Körfez’in zengin Sünni monarkları, uzun zamandır güvenliklerini sağlamak için ABD’ye bağımlıdır. Katar, bölgedeki ABD’nin en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapmaktadır ve İsrail tarafından bombalanan bina, Doha’daki ABD Büyükelçiliği’nin hemen yakınında bulunmaktadır.
Bölgedeki Dış Politika Gelişmeleri
Analistler, İsrail’in Katar’a yönelik saldırısına karşı nasıl bir yanıt verileceği konusunda BAE içinde içsel bir muhalefet olduğunu belirtmektedirler. Haaretz, Katar’ın BAE’den İsrail’deki elçiliğini kapatmasını istediğini bildirdi.
Doha’daki konferans, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, Pazartesi günü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüştüğü sırada gerçekleşti. Rubio’nun Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Netanyahu, Hamas üyelerinin bulunduğu ülkelere yönelik daha fazla saldırıyı dışlamadı.
Rubio, İsrail saldırısını açıkça kınamadı ve Hamas’ın "bir terör grubu" olduğunu söyleyerek, ateşkesin gerçekleşmesi konusunda iyimser olmadığını belirtti.
Sonuç ve Okuyucu Yorumları
Körfez ülkeleri, bölgedeki güvenlik dinamikleri karşısında nasıl bir strateji geliştireceklerini tartışırken, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyorlar. Siz de bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir veya ilgili diğer makaleleri okuyarak daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Daha fazla güncel gelişme için Middle East Eye ve Gulf Cooperation Council gibi kaynakları takip edebilirsiniz.
