Iran'da Suriye Üzerine Bölünme: Esad'ın Düşüşü Tahran'ı Kandırıyor

Iran’da Suriye Üzerine Bölünme: Esad’ın Düşüşü Tahran’ı Kandırıyor

Suriye’de İran’ın Stratejisi ve Assad’ın Çöküşü: Analiz

Suriye’de Beşar Esad’ın yönetimi çökünce, İranlı yetkililer, isyancıların ülke genelinde hızlıca ilerlemesine ve şehirleri neredeyse hiçbir dirençle ele geçirmesine şaşkınlıkla tanıklık ettiler. Bu süreç, sadece iki hafta içinde gerçekleşti. Ancak, Hizbullah savaşçıları, Lübnan’daki İsrail ile savaşmak için Suriye’den ayrıldığında, isyancıların kontrolündeki bölgelerdeki 15’ten fazla kontrol noktasının büyük ölçüde yeniden işgal edilmediği bildirilmektedir.

İran hükümetine yakın bir kaynağın MEE’ye yaptığı açıklamada, "Hava sahası İsrail’in elindeydi, bu yüzden hiçbir şey sunamadık," ifadesi dikkat çekti. Son birkaç ay içinde Suriye’de İran ve Hizbullah hedeflerine yönelik sık sık düzenlenen İsrail hava saldırıları bu durumu daha da zorlaştırdı. Ayrıca, Esad’ın düşüşünden bir gün önce, üst düzey yetkililerin kutsal alanların korunması için çabalar sarf ettiği ve güç göndermeye çalıştığı ancak bunun da başarısız olduğu belirtildi.

İran Medyasındaki Değişim

İsyancılar 7 Aralık’ta Şam’a yaklaşırken, İran devlet televizyonu da tutumunu değiştirdi. İsyancılara "silahlı gruplar" demeye başlayan medya, bir gün önce onları "teröristler" olarak tanımlamıştı. Esad’ın savunmaları çökerken, İran medyası, Tahran’ın, Suriye’deki kutsal Şii kutsallarının zarar görmeyeceği garantisini aldığını bildiren bir raporu sızdırdı. Bu sızıntı, dini sınıf ve yönetimin destekçilerinin endişelerini hafifletmek amacıyla yapıldı.

İran Toplumundaki Tepkiler

İran’daki tepkiler karışıktı. İslam Cumhuriyeti’nin sıkı destekçileri, yönetimin yeterince çaba göstermediğini düşünüyor. Bir grup, Esad’ın, İran’ın aşırı militan gruplara ve İsrail’e karşı stratejisinde önemli bir rol oynadığını düşünüyor. Diğerleri ise, bu durumu İran için zorunlu ama olumlu bir sonuç olarak değerlendiriyor ve "direniş ekseninin" parçalandığını savunuyor.

Bir üst düzey reformist gazeteci, "İran, aptal ve dini dış politikası için yüksek bir bedel ödedi," ifadesini kullandı. "Milli çıkarlarımız doğrultusunda, İsrail gibi ülkeleri rakip olarak görmeliyiz, düşman değil," diyerek durumu eleştirdi.

AYRICA OKUYUN  Ahmed al-Mansour: Mısır’ın Suriye'deki Sisi'yi Korkutan Savaşçısı

İran’ın Gelecek Stratejileri

İranlı karar vericiler arasında ufak farklılıklar olduğu görülüyor. Bir grup, Tahran’ın HTS ile irtibatını sürdürmesi gerektiğini savunurken, diğer grup Suriye’de yeni vekil gruplar oluşturulmasını destekliyor. Eski bir diplomat MEE’ye, "İran, Suriye’deki politikalarını birkaç kanaldan ilerletecek," dedi.

Analiz ve Gelecek Beklentileri

Analistler, İran’ın ekseninin çökmesiyle Batı’nın, Yemen’deki Husiler gibi grupları hedef alacağına inanıyor. "Suriye’nin isyancı güçler tarafından ele geçirilmesi, Lübnan’daki Hizbullah için bir lojistik engel oluşturacak," diyen bir uluslararası ilişkiler profesörü, "İran, Suriye’deki güç ağını kaybettikçe, Lübnan’da da kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak," yorumunu yaptı.

Sonuç olarak, İran’ın Suriye’deki durumu, bölgedeki güç dengelerini etkileyen önemli bir faktör olmaya devam edecek. Siz de bu konudaki düşüncelerinizi paylaşabilir veya ilgili makaleleri okuyarak daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir