Ürdün, On Yılların En Büyük Gözaltı Operasyonu ile Gazze’ye Destek Hedefliyor

Ürdün’deki Gözaltı Kampanyası: Filistinli Müslümanlara Destek Gösterenler Hedef Alınıyor

Ürdün’de son iki ayda, istihbarat ajansı, Gazze’deki Filistinlilere destek gösteren yüzlerce kişiyi gözaltına aldı ve sorguladı. Bu, krallık tarihinde on yıllardır görülen en büyük gözaltı kampanyası olarak kaydedildi. Bu süreçte, birçok kişi, gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmasına rağmen, neler yaşandığına dair bilgi verilmediğini belirtti.

Bir tutuklu, MEE’ye anonim olarak yaptığı açıklamada, "Soruşturma tamamen İsrail’in menfaatleri için yapıldı. Ürdün’ün bu olayla hiçbir ilgisi yoktu." dedi. Ürdün’deki siyasi bir kaynak ise, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu gözaltı kampanyasını yönlendiren diğer güçler olduğunu belirtti. Ürdün, Riyad ve Abu Dabi’den mali yardım almayı umuyor.

Gözaltı Süreci ve Sorgulamalar

Gözaltına alınan kişiler, hukuki bir suçlama olmaksızın tutuklanmakta ve sorgulanmaktadır. Çeşitli tutuklular, çoğunun sorgulandıktan sonra serbest bırakıldığını ve neler olduğuna dair kimsenin bir şey bilmediğini ifade etti.

İstihbarat görevlileri, tutuklulara, yaşadıklarını kimseye anlatmamaları konusunda tehditler savurdu ve eğer bir şey ifşa ederlerse yeniden tutuklanacaklarını bildirdiler. Ayrıca, kaybolmalarının tutuklamalardan kaynaklandığını söylememeleri gerektiği de iletildi.

Gözaltına alınanların büyük çoğunluğunun, Gazze’ye olan destekleri üzerinden sorgulandığı belirtiliyor. Soruşturmalar, Filistinli savaş mağdurlarına gönderilen bağışlar ve maddi destek üzerine yoğunlaşmış durumda.

Tarihteki En Büyük Gözaltı Kampanyası

Bu büyüklükteki bir gözaltı kampanyası, 1989’daki "demokratik geçiş" döneminden bu yana Ürdün’de görülmedi. O tarihte Kral Hüseyin, hükümetin insan hakları ihlalleri için bahane olarak kullandığı olağanüstü hali sona erdirmişti.

Gözaltıların artmasıyla birlikte, Ürdün halkında artan bir öfke hissi de gözlemleniyor. Yüzlerce tutuklu, dış dünya, avukatlar ve mahkemeye erişim olmaksızın istihbarat hapishanelerinde tutuluyor.

Her tutuklunun arkasında, yakınlarının kaybolması ve onlara dair bilgi eksikliği nedeniyle endişelenen bir aile ve bazen büyük bir kabile bulunuyor.

Al-Zarqan’ın Tutuklanması ve Halk Tepkisi

Geçtiğimiz hafta, Tafilah şehrinden gelen kabile üyeleri, Amman’daki istihbarat genel merkezinin önünde 72 yaşındaki Ahmed al-Zarqan’ın serbest bırakılması için oturma eylemi düzenledi. Al-Zarqan, Ürdün’deki Müslüman Kardeşler’in genel denetim yardımcısıdır ve bu grup, son zamanlarda krallıkta yasaklandı.

Ayrıca, İslami Eylem Cephesi’nin lideri Khaled al-Juhani de Nisan ayında tutuklandı. Eylül ayında, İslami Eylem Cephesi, Ürdün’ün parlamento seçimlerinde %32 oy alarak 31 sandalye kazandı.

Siyasi Aktivistlerin Hedef Alınması

Hamza Bani Issa, Gazze’ye destek için düzenlenen barışçıl gösterilere katıldığı için aylar önce tutuklandı. Güvenlik güçleri tarafından şiddet gördü ve bu süre zarfında gözleri zarar gördü. Annesi Arwa al-Tal, oğlu hakkında yapılanların "tehlikeli bir emsal" teşkil ettiğini belirtti.

Mayıs ayında, Ürdün’deki Boykot, Yatırım ve Yaptırımlar (BDS) kampanyasının lideri Hamza Khader da tutuklandı. Haftalarca gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldı ve istihbarat görevlileri tarafından yaşadıklarını kimseye anlatmamaları konusunda uyarıldı.

Sonuç

Ürdün’deki bu gözaltı kampanyası, siyasi muhalefet ve İslami gruplara karşı geniş çaplı bir hedef almanın göstergesi olarak değerlendiriliyor. MEE ve Al Jazeera gibi kaynaklar, bu durumu daha ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır.

Okuyucularımızı bu konuda düşüncelerini bizimle paylaşmaya veya benzer makaleleri okumaya davet ediyoruz.