Savaş Çıkmazı ve Uluslararası Baskı: Netanyahu Neden Trump’ın Gazze Planını Destekliyor?
İsrail’in Gazze için ABD Destekli "Barış Planı": Stratejik Bir Çıkmazın Ortaya Çıkışı
Pazartesi günü açıklanan İsrail destekli ABD "barış planı", tesadüf değil. Bu plan, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun savaşın hem stratejik hem de siyasi olarak bir çıkmaza girdiğini giderek daha fazla kabul ettiğini yansıtıyor. Gazze Şehri’ndeki son askeri operasyon, Filistinli nüfusun sürülmesi ve Şerit’in kontrol altına alınmasını hedefliyor, ancak bu girişim şehirdeki bir milyonluk nüfusun büyük çoğunluğunu güneydeki bölgelere sürmekle sonuçlandı. Netanyahu’nun, 2023’te vaat ettiği "tam zaferin" askeri güçle elde edilemeyeceğinin farkında olduğu görülüyor.
Askeri Güç Yeterli Değil
Eğer İsrail ordusu Gazze Şehri’ndeki tüm Filistinlileri güneydeki bölgeye sürmeyi başarırlarsa, yine de Şerit’te yaklaşık iki milyon Filistinli kalacak. Bu durumda, İsrail hükümetinin temel hedefi – zorla yerinden etme yoluyla tam kontrol sağlamak – yine de gerçekleştirilemeyecek. Netanyahu ve aşırı sağ hükümeti, Gazze’deki Filistinlilerin çıkarılması için açıkça savunuda bulundu, ancak bu zorla sürme yönteminin uygulanabilir bir çözüm olmadığını biliyor.
Uluslararası Tepkiler ve İç Baskılar
İçerideki baskılar – sadece artan uluslararası eleştiriler değil – Netanyahu’nun Amerikan planını kabul etme kararında önemli bir rol oynadı. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze Şehri’nin işgalinin ne savaşı sona erdireceğini ne de hala Hamas tarafından tutulmakta olan 20 İsraillinin güvenliğini sağlayacağını belirtti. Son günlerde yapılan anketler, Netanyahu’nun koalisyonunun oy kaybettiğini ve kamuoyundaki destek oranının düştüğünü gösteriyor.
Başarısız Katar Saldırısı ve Stratejik Çıkmaz
Ayrıca, bu ayın başlarındaki başarısız bir İsrail saldırısı, Netanyahu’nun stratejik çıkmazını derinleştirdi. Bu saldırıda, İsrail güçleri Hamas liderlerini öldürmeye çalıştı. Ancak bu girişim, Arap ve Müslüman ülkeler arasında nadir bir birlik sağladı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah el-Sisi, İsrail’i "İsrail düşmanı" olarak nitelendiren güçlü bir kınama yaptı. Bu durum, Netanyahu’nun karşısında yeni bir ekonomik ve askeri tehdit oluşturuyor.
Barış Planının Belirsizlikleri
Önerilen planın yayımlanmasının ardından Netanyahu, anlaşmanın Hamas’ı izole edeceğini umduğunu belirtti. Ancak, bu planın henüz resmi olarak imzalanmadığı ve İsrail’in yalnızca sınırlı bir geri çekilme taahhüdünde bulunduğu göz önüne alındığında, geleceği belirsizliğini koruyor. Ayrıca, planın bazı unsurları, Netanyahu’nun hükümet koalisyonundaki aşırı sağcı figürler tarafından büyük muhalefetle karşılaşabilir.
Sonuç ve Okuyuculara Çağrı
Sonuç olarak, Netanyahu’nun bu planı kabul etmesi, İsrail’in temel savaş hedeflerinin hala uzak olduğunu gösteriyor. Filistinlilerin Gazze’deki varlığı, uluslararası güçlerin olası dağıtımı ve Filistin devletinin geleceği, Netanyahu’nun hükümeti için önemli geri adımlar olabilir. Okuyucuların bu konudaki düşüncelerini ve diğer ilgili makaleleri okumalarını teşvik ediyoruz.