Trump-Blair Gazze Planı Neden Yasadışı?

Trump-Blair Gazze Planı Neden Yasadışı?

Gaza’daki Uluslararası Yönetim: Hukuk ve İnsan Hakları Üzerine Bir Değerlendirme

İki yıldan fazla bir süre önce, 2003 Irak Savaşı öncesinde, Birleşik Krallık merkezli uluslararası bir avukatlar grubu olarak, o zamanki Başbakan Tony Blair’e bir mektup yazdık. Mektubumuzda, savaşın uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu açıkladık. Günümüzde ise, bir başka uluslararası macera için yine benzer bir uyarının yapılması gerekiyor: Gazze üzerinde bir uluslararası yönetime ihtiyaç var.

Gazze’deki bu yönetim, İsrail’in 50 yılı aşkın süredir süren işgalini sona erdirmeyi hedefliyor. Bu işgal, uluslararası hukukun temel kurallarını ciddi şekilde ihlal eden uygulamalarla doludur: ırk ayrımcılığı, apartheid, işkence, savaş hukuku ihlalleri, insanlığa karşı suçlar ve soykırım.

Uluslararası Hukukta "Yönetim" Kavramı

Uluslararası hukukun kalbinde, "yönetim" yükümlülüğü yatmaktadır. "Yönetici" (İsrail) olarak bu yetki, "yararlanıcı" (Gazze’deki Filistinliler) lehine, bencil olmayan bir şekilde kullanılmalıdır. Burada amaç koruma sağlamak, istismar değil.

  • Göz önünde bulundurulması gereken noktalar:
    • İşgal süresince yaşanan insan hakları ihlalleri.
    • Gazze’deki insanların korunması gerekliliği.
    • Yönetim kavramının tarihsel arka planı.

Tony Blair’in Gazze yönetimiyle bağlantısı, Batılı insani müdahale geleneğiyle örtüşmektedir. Bu gelenek, sömürgeciliği "insanileştirmek" amacıyla bir bakım yükümlülüğü eklemeye çalışmıştır. Ancak bu tür bir yönetim, çoğunlukla kötü niyetle kullanılan bir aldatmacadır.

Tarihsel Bağlam ve Günümüz Dinamikleri

"İnsanlar üzerindeki yönetim" kavramı, 19. yüzyılda Berlin Konferansı’nda Avrupalılar tarafından benimsenmiştir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Milletler Cemiyeti ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Birleşmiş Milletler tarafından da kullanılmaya devam edilmiştir.

Bu yönetim anlayışı, "kendine bakamayacak kadar çocuk" olarak tanımlanan insanların ve "yetişkin" olanların ayrımını içerir. Bu ayrım, Filistinlilere yönelik bir karakterizasyon olarak günümüzde de sürdürülmektedir.

Sonuç: Hukukun Üstünlüğü ve Öz Yönetim Hakkı

Sömürge sonrası dönemde, uluslararası hukuk, öz yönetim hakkını kabul etmiştir. Tüm halklar eşittir ve özgürlük arayışında hak sahibidir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na göre, "siyasi, ekonomik, sosyal veya eğitim açısından yetersizlik, bağımsızlığı geciktirmek için bir mazeret olamaz."

AYRICA OKUYUN  Elon Musk'ın Britanya İşçi Sınıfı Şikayetlerini Kullanma Yöntemi

Gazze’deki yönetim önerileri, uluslararası hukukun öz yönetim ilkesine aykırıdır. İstismarcı bir yöneticinin yerine yeni bir yönetim biçimi getirmek, öz yönetim değildir; bu, yasadışı bir durumdur.

Okuyuculara Çağrı

Bu konular hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi paylaşın veya ilgili makaleleri okumak için sitemizi ziyaret edin. Aşağıdaki bağlantılardan daha fazla bilgi edinebilirsiniz: BM ve Savaş Hukuku, Filistin Hakları için Uluslararası Hukuk.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir