Manchester Sinagoguası Saldırısının Ardından İngiliz Medyasında Nefret
Başlık: Manchester’daki Sinagog Saldırısı ve Medyanın İslamofobi Üzerindeki Rolü
Giriş
Manchester’daki bir sinagogda Yom Kippur sırasında gerçekleşen ve nefret dolu bir terör eylemi olarak nitelendirilen saldırı, dünya genelinde iki milyardan fazla insan tarafından takip edilen bir inancı temsil eden Müslümanlar üzerinde baskı yaratma çabasına dönüştü. Bu olay, medyanın “İslami terörist” ifadesini kullanarak, bireysel bir suçun tüm bir topluluğa mal edilmesine yol açtı. Bu makalede, Manchester’daki saldırının ardından medyanın nasıl bir çerçeve oluşturduğuna ve bu durumun toplumsal etkilerine odaklanacağız.
Medya ve İslamofobi
- Manchester’daki saldırının ardından, özellikle Daily Mail gibi sağcı medya organları, saldırıyı “İslami terörizm” olarak nitelendirdi.
- Bu tür ifadeler, Müslümanların tamamını hedef alarak, bireysel bir eylemi kolektif bir suçlamaya dönüştürüyor.
Medyanın Çifte Standardı
- Sağcı yorumcular, Müslümanları bireysel suçlardan kolektif bir sorumlulukla suçlama eğilimindeler.
- Daily Express, “Eğer intifadayı küreselleştirmek istiyorsanız, Manchester’da istediğiniz oldu” gibi başlıklarla bu durumu pekiştirdi.
Karşılaştırmalar ve Çift Standartlar
- 2019’da Christchurch’teki cami saldırısında, beyaz suprematist Brenton Tarrant’ın eylemleri, kişisel bir motivasyon olarak ele alındı.
- Medya, Tarrant’ın ideolojisini meşrulaştıran bir dil kullanarak, gerçek niyetini gizledi.
Müslümanların Korunması ve Medyanın Rolü
- Medyanın Müslümanlara yönelik şüpheci bir tavır sergilemesi, toplumsal huzursuzluğu artırıyor.
- GB News gibi yayın organları, Müslümanların kamu fonlarına erişimini sorgularken, gerçekte Müslüman topluluğun korunma ihtiyacını göz ardı ediyor.
Yanlış Bilgilerin Yayılması
- GB News gibi kanallar, anti-Müslüman görüşlere yer vererek yanlış bilgilerin yayılmasına katkıda bulunuyor.
- Örneğin, son yıllarda camilere yönelik saldırılar sıkça yaşandı ama bu olaylar yeterince medyada yer bulamadı.
Sonuç ve Çağrı
Manchester’daki sinagog saldırısı, hem Yahudi hem de Müslüman topluluklar için bir dayanışma anı olmalıdır. Ancak, medyanın bölücü dili, bu dayanışmanın önüne geçiyor. Okuyucuları, bu konudaki düşüncelerinizi paylaşmaya ve ilgili makaleleri okumaya davet ediyoruz. Unutmayalım ki, toplumsal barış ve anlayış, nefret söylemini yıkarak mümkün olacaktır.
İlgili Bağlantılar
