Macron’un Filistin devletini tanıma planı baştan başarısızdı
Fransa, Filistin Devletini Tanıma Konusunda Belirsizlikler Yaşıyor
9 Nisan’da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’in 17-20 Haziran tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilecek bir BM konferansında Filistin devletini tanıyabileceğini duyurdu. Bu konferans, Fransa ve Suudi Arabistan’ın ortaklığında “iki devletli çözümü” yeniden canlandırmak amacıyla düzenleniyor. Bu adım, 193 ülkeden 148’inin daha önce atmış olduğu bir adım olarak, yıllardır süren umutsuzluk ve yıkımın ardından beklenen yapıcı bir işaret olarak değerlendirildi.
Macron, bu siyasi jesti gerçekleştirmek için "doğru zamanı" beklediğini belirtmişti. Bu da onun, barışa yönelik dönüşüm sağlayacak bir adım atmayı ve Fransa’nın Orta Doğu’daki diplomatik etkisini yeniden kazandırmayı istediğini gösteriyordu. Ancak, şu ana kadar bu hedeflerin her ikisine de ulaşmakta başarısız olduğu görülüyor. Konferans, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ardından ertelendi ve Fransa, diğer Batılı ülkelerle birlikte İsrail’in “kendini savunma hakkını” açıkladı. “İki devletli çözüm” bir kez daha gündemden düşmüş oldu.
Macron’un Filistin Devleti Tanıma Çabaları
Macron’un önerisi, İsrail ve ABD tarafından sert bir şekilde reddedildi. Tel Aviv, bu girişimi "Yahudi devletine karşı bir haçlı seferi" olarak nitelendirdi ve Macron’u "antisemitizmle" suçladı. ABD Başkanı Donald Trump, "varsayımsal" bir Filistin devletinin tanınmasının düşmanca bir eylem olacağını belirtti.
- Macron’un önerdiği şartlar arasında şunlar yer alıyor:
- Gazze’deki rehinelerin serbest bırakılması
- Filistin Yönetimi’nin (PA) reforme edilmesi
- Hamas’ın silahsızlandırılması
Fransız diplomatlardan gelen açıklamalara göre, Filistin devletinin tanınması, İsrail’in taleplerini karşılayan bir dizi koşula bağlı olacaktı.
İki Devletli Çözümdeki Gerçekler
Bugün, "iki devletli çözüm"ün gerçeği, mevcut şartlarda çok uzak ve derin bir uçurumla karşı karşıya. Macron’un planı, 2002’de Arap Ligi’nin sunduğu barış planıyla çelişiyor. Macron, Arap ülkelerinin, İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeyi önerdiği için, bu önerinin bir anlamda son kartlarını bedava vermelerini bekliyor.
Eğer mevcut dinamikte bir değişim olmazsa, Filistin devleti, İsrail yerleşimlerinin ve bypass yollarının parçalayarak oluşturduğu bir toprak üzerinde var olacak. Başkenti, Kudüs’ten duvarla ayrılmış Abu Dis olacak ve bağımsız bir askeri gücü olmayacak.
Fransa’nın Diplomatik Etkisi ve Sonuçları
Fransa, bu süreçte uluslararası hukuka saygı duymadan, Filistinlilerin varlığını tanıma çabalarındaki belirsizliklerle karşı karşıyadır. Macron’un girişimi, yıllarca süren impunitenin bir sonucudur. Fransa’nın Orta Doğu’daki diplomatik etkisi giderek azalmaktadır ve bu durum, uluslararası alanda Fransa’nın itibarını zedelemektedir.
Sonuç olarak, Macron’un Filistin devleti tanıma çabası, hem İsrail hem de ABD’nin tepkileriyle başarısızlıkla sonuçlandı. Okuyucularımızdan, bu konuda düşüncelerini paylaşmalarını veya ilgili diğer makaleleri okumalarını bekliyoruz.
Daha Fazla Bilgi İçin: