Trump Amerika'nın Önceliği Değil, İsrail'in Önceliği Var

Trump Amerika’nın Önceliği Değil, İsrail’in Önceliği Var

ABD’de İsrail ve Filistin Üzerine Tartışmalar: Yeni Dönem ve Gelecek Beklentileri

Bazı Demokratlar, bu yazıyı, son ABD başkanlık seçimlerinde üçüncü parti oylama çağrısında bulunan birçok Müslüman liderin stratejik bir hata yaptığını kabul eden bir özür bulma umuduyla okuyacak. Ancak burada böyle bir kabul bulamayacaklar. Bunun yerine, partilerinin durumu üzerine öz eleştiride bulunmalarını öneriyorum; bu parti, Gazze’deki binlerce masum Filistinlinin öldürülmesine tanıklık etti ve bu süreç 13 aydan fazla bir süredir devam ediyor.

Parti, bu olaylar yaşanırken sessiz kalmadı ve gözlerini kapatmadı; Biden yönetimi, bu soykırıma her şekilde, finansal ve askeri olarak aktif destek sağladı.

Trump Dönemi: Beklentiler ve Gerçekler

Yeni başkan Donald Trump’ın Amerika Birinci politikası, bir ayrım olarak değil, küresel güçleri dengelemek ve “dış politika kararlarını ideolojiden ziyade sonuçlara dayandırmak” olarak tanıtıyor. Ancak Trump’ın ilk dönemindeki uygulamalar, bu vaadin gerçek olmadığını gösterdi; ikinci dönem kabine adayları, daha karamsar bir tablo çiziyor.

Amerikalılar için ulusal çıkarları önceliklendirmek, sezgisel, kabul edilebilir ve iki partili bir yaklaşımdır. Ancak seçilen politikacıların gerçekten “Amerika Birinci” olup olmadığını sorgulamak gerekiyor. Eğer İsrail’in ulusal güvenlik çıkarları, ekonomik sağlık hizmetleri ve konut gibi kendi iç ihtiyaçlarınızın önüne geçiyorsa, bu durumu gözden geçirmek şarttır.

İsrail Lobisi ve Amerika’nın Politika Yapımı Üzerindeki Etkisi

Onlarca yıl boyunca, milyonlarca Amerikalı, İsrail lobisinin ABD politika yapımı üzerindeki aşırı etkisi konusunda alarm vermektedir. Bipartisan destek, ABD vergi mükelleflerinin milyarlarca dolarını yurtdışına göndermeye devam ederken daha da güçleniyor.

ABD Başkanı Joe Biden, birkaç gün önce Beyaz Saray’ı ziyaret eden İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile yaptığı görüşmede, “Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail’e olan bağlılığı, sarsılmazdır” mesajını verdi.

AYRICA OKUYUN  Notre Dame: Trump, İslam Tarihini Takdir Edecek mi?

İşgalin Finansmanı ve Toplumsal Etkileri

7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, ABD İsrail’e 22 milyar dolardan fazla askeri yardımda bulundu. Bu rakam, zorlu bir durumu anlamak için oldukça büyük. Eylül ayında, güneydoğu ABD’deki Kasırga Helene’nin 230’dan fazla insanı öldürmesi ve yüzbinlerce haneyi etkilemesi sonrasında Biden yönetimi, konut onarımları için yalnızca 1 milyar dolarlık bir yardım onayladı.

Hurricane Helene’den etkilenen Amerikalılar, yalnızca son bir yıl içinde İsrail’in aldığı yardımın yüzde beşinden azını aldı. 2024 yılının sonuna kadar daha fazla yardımın onaylanması bekleniyor.

Amerikan Kamuoyunun İşgal ve Soykırıma Desteği

Politikacı John Mearsheimer’ın Al Jazeera ile yaptığı son bir röportajda belirttiği gibi, ABD’nin günümüzdeki İsrail ilişkisi ne mantıklı ne de stratejiktir. Anti-Siyonistlerin, Aipac gibi grupların ABD politika yapıcıları üzerindeki etkisini zayıflatma çabaları, antisemitizm olarak stratejik bir şekilde kategorize edilmektedir.

Stratejik Faydalar ve Alternatif Görüşler

İsrail’in “Orta Doğu’daki tek demokrasi” olduğu ya da “stratejik bir müttefik” olduğu iddiaları, sıkça karşılaşılan argümanlar arasında. Ancak bu, gerçeği yansıtmıyor. Filistinlilerin ayrımcılığa ve segregasyona maruz kaldığı bir apartheid devleti olan İsrail’in orduyu “dünyadaki en ahlaki ordu” olarak nitelendirmek, kolayca çürütülebilecek bir mit.

Son bir yıl içinde 43.000’den fazla Filistinli, erkek, kadın ve çocuk hayatını kaybetti. Gazze’deki soykırım, Biden-Harris yönetiminin karanlık bir lekesi olarak kalacak.

Trump’ın İkinci Dönemi ve Beklentiler

Trump’ın ikinci döneminin, Gazze’deki soykırımı teşvik eden Cumhuriyetçi Parti ile daha kötü bir duruma yol açması muhtemel. Trump’ın kabine adayları, İsrail’in savaş suçlarına kör destek vermeyi artıracak gibi görünüyor.

Sonuç olarak, Amerika’nın gerçek çıkarlarını gözeten bir politika benimsemek, yalnızca bölgedeki halklarla ilişkileri düzeltmekle kalmaz, aynı zamanda uluslararası düzeyde daha sağlıklı bir diyalog oluşturur.

AYRICA OKUYUN  Papa Francis, Filistinli Hristiyanların İhtiyaç Duyduğu Liderdi

Sonuç ve Okuyucu Daveti

İsrail’in işgaline ve savaş suçlarına destek vermeyi bırakmak, tüm bölge halklarını kazanmanın anahtarıdır. Bu makale üzerine düşüncelerinizi bizimle paylaşın ya da ilgili diğer içeriklerimizi okumak için web sitemizi ziyaret edin.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir