Gazze’deki Umutsuzluğun Ortasında Özgürlük Mücadelesi
Gıda Krizi: Gazze Şeridi’nde Gıda Stoku Tükendi
Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze Şeridi’nde gıda stoklarının resmi olarak tükendiğini duyurdu. Bu durum, İsrail’in toplam ablukası nedeniyle gerçekleşti ve abluka artık üçüncü ayına girmiş durumda. Gazze’deki insani krizin derinleşmesi, bölgedeki yaşamı tehdit eden ciddi bir durum haline geldi.
İsrail yetkilileri, Gazze üzerindeki askeri kontrolü sürdürme niyetlerini açıkça belirtiyor. Bu süreç, geçmişte yaşanan trajedilerin ve felaketlerin yanı sıra, Filistin ve bölge için büyük bir yenilgi anı olarak hatırlanacak. 1948 ve 1967 yıllarıyla birlikte, bu dönem, Filistin halkının karşılaştığı büyük zorluklarla dolu bir tarih olarak kaydedilecektir.
Gazze’deki Durum
Gazze’deki durum, bir kez daha hayal edilemeyecek derinliklere ulaştı. Nisan 2025 itibarıyla resmi ölü sayısı 52,400’ü aşmış durumda ve şeridin nüfusunun en az %90’ı yerinden edilmiştir. Aslında, ölü sayısının çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
- Kilisenin Kapandığı Gazze: Tüm fırınlar kapanmış, bebek maması tükenmiş ve çocuklar günde "bir öğün bile" almaktadır.
- Su Erişimi: Suya erişim, İsrail tarafından bir silah haline getirilmiş durumda ve elektrik ile yakıt kesilmektedir. Bu durum, günlük bombalama ve açlıkla sistematik bir kitlesel öldürmeye dönüşmüştür.
Gazze’nin Ötesinde
İsrail’in saldırıları sadece Gazze ile sınırlı kalmıyor. Askeri operasyonlar Lübnan ve Suriye’ye de yayılmış, sivil halk üzerinde büyük bir yıkım yaratılmıştır. İsrail, bu operasyonlarla, İran ve müttefiklerini zayıflatırken kendi yerleşimci-kolonyal kontrolünü genişletiyor.
- Batı Şeria’daki Terör: 7 Ekim 2023’ten bu yana, Batı Şeria’da 1,850’den fazla yerleşimci saldırısı gerçekleşti. Bu süreçte, en az 860 Filistinli hayatını kaybetti.
Ne Olacak?
Böylesine büyük bir yenilgi karşısında umutsuzluğa kapılmamak zor. ABD ve batılı müttefiklerin, İsrail’e sağladıkları büyük askeri, diplomatik ve finansal desteği geri çekmelerini sağlamak için hiçbir şeyin yeterli olmayacağı görülüyor. Ancak, umudu kaybetmek bir hata olacaktır. Batı dünyasında, Filistin halkının yanındaymış gibi görünen birçok kişi, hükümetlerine karşı mücadele etmektedir.
- BDS Hareketi: Boykot, yatırımı geri çekme ve yaptırımlar hareketi (BDS) büyük bir ivme kazanmış durumda. Eski sömürgeci güçlerin başkentlerinde büyük protestolar düzenleniyor.
Sonuç
Bu büyüyen bölgesel direniş, sadece İsrail’i değil, aynı zamanda onu destekleyen Arap gerici rejimleri de hedef alıyor. Filistin’in kurtuluşu, bu güçlerle mücadele etmeden mümkün olmayacaktır. Ghassan Kanafani gibi devrimci düşünürler, Filistin’in kurtuluşunun, geniş bölgesel kitlelerle birlikte mücadele edilmeden sağlanamayacağını ifade etmiştir.
Filistin halkı, batı emperyalizmine, yerel egemen elitlere ve İsrail yerleşimci kolonizmine karşı mücadele etmek zorundadır. Bu, sadece Filistin için değil, tüm bölge için bir özgürlük mücadelesidir.
Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın: Bu makale hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz. Ayrıca, Filistin hakkında daha fazla bilgi edinmek için diğer makalelerimizi okuyabilirsiniz.