Ben Gvir, Koruma Altında, Mescid-i Aksa’ya Saldırı Düzenliyor
İsrail’de Al-Aksa Camii’nde Talmudik İbadet: Gerginlikler Tırmanıyor
İsrail’in aşırı sağcı İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Pazar günü yüzlerce yerleşimciyle birlikte Al-Aksa Camii kompleksine girdi. Burada, ağır polis koruması altında, Yahudi Talmudik ibadetini yüksek sesle gerçekleştirdi ve Müslüman ibadetçileri kışkırtmaya çalıştı. Bu olay, Kudüs’teki mevcut durumun ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kudüs’teki Al-Aksa Camii, Müslümanların en kutsal mekanlarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak yüzyıllardır, Siyonist gruplar bu hassas düzeni ihlal ederek, caminin bulunduğu işgal altındaki Doğu Kudüs’teki bölgeyi hedef alıyor. Şehrin Eski Şehri’nde yaşayanlar, Ben Gvir’in baskınından önce ve sonra bölgenin "askeri bir üs" görünümüne büründüğünü belirtti.
Al-Aksa Camii’ne Erişim Kısıtlamaları
Yerel halk, İsrail güçlerinin Filistinlilerin camiye erişimini ciddi şekilde kısıtladığını söylüyor. Sadece birkaç yerel sakinin geçişine izin verildi. Ben Gvir, baskından sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "Tapınak Dağı Yahudiler içindir ve burada sonsuza dek kalacağız." dedi.
İsrail’de Aşırı Sağcı Siyasi Hareketler
Ben Gvir, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun hükümetinde bakan olduktan sonra, Al-Aksa Camii’ne en az 11 kez saldırı düzenledi. Diğer aşırı sağcı politikacılar, Al-Aksa’nın yok edilmesi ve burada Yahudi tapınaklarının yeniden inşa edilmesi için çağrıda bulunuyor. Pazar günü yapılan baskına katılan isimlerden biri olan sağcı Likud milletvekili Amit Halevi, Gazze’deki su, gıda ve enerji kaynaklarının yok edilmesini savunan açıklamalarıyla dikkat çekiyor.
Uluslararası Tepkiler ve Korkular
Filistinliler, Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye karşı başlattığı savaşın ardından Al-Aksa’ya yapılan bu tür baskınların, caminin bölünmesini hazırladığını düşünüyor. Ben Gvir’in desteklediği planlar, Al-Aksa Camii’nin Müslümanlar ve Yahudiler arasında bölünmesine yönelik tehlikeli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Aouni Bazbaz, Al-Aksa Camii’ni yöneten İslami Vakıf’ın uluslararası ilişkiler direktörü, Pazar günkü baskını "acı verici ve üzücü" olarak nitelendirerek, bu durumun "tarihi statükoya bir tehdit ve şiddeti kışkırtma" anlamına geldiğini ifade etti. Bazbaz, "Burada ibadet eden kimse yok, yer tamamen boş, Eski Şehir askeri bir kışla gibi." dedi.
Kudüs Valiliği de baskını kınayarak, uluslararası topluma, özellikle Müslüman devletlere "acil eyleme geçme" çağrısında bulundu. "Bugün yaşananlar sadece geleneksel bir baskın değil. Aynı zamanda, Al-Aksa Camii üzerinde Yahudi egemenliğini zorla dayatma ve Müslümanlar ile yerleşimciler arasında mekansal bir bölünme oluşturma çabasıdır." dedi.
Sonuç
Al-Aksa Camii’ndeki bu olay, sadece bölgedeki gerilimleri artırmakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de yankı uyandırıyor. Olayın ardından gelen tepkiler, Kudüs’ün geleceği hakkında endişeleri daha da derinleştiriyor.
Bu konuda ne düşündüğünüzü bizimle paylaşmak ister misiniz? Aynı zamanda, bu konuyla ilgili daha fazla makaleyi okumak için bizi takip edin.
Daha fazla bilgi için Middle East Eye ve Al Jazeera sitelerini ziyaret edebilirsiniz.