Sisi, İsrail'i 'düşman' olarak niteliyor; Mısır ne yapacak?

Sisi, İsrail’i ‘düşman’ olarak niteliyor; Mısır ne yapacak?

Mısır ve İsrail Arasındaki Gerginlik: Sisi’nin Sert İfadeleri ve Ekonomik Bağımlılık

17 Eylül’de, Doha’daki Arap-İslam zirvesinde, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah el-Sisi, İsrail’in Katar’ın başkentine yönelik saldırısının ardından alışılmadık derecede sert bir dil kullandı. Bu, Anwar Sadat’ın 1977’de Kudüs’e yaptığı ziyaretten bu yana Mısır devlet başkanının İsrail’i "düşman" olarak nitelendirmesi açısından bir ilk oldu. Sisi, mevcut İsrail eylemlerinin sadece gelecekteki barış antlaşmalarını tehlikeye atmakla kalmayıp, mevcut olanları da istikrarsızlaştırabileceği konusunda uyardı. Bu açıklamalar, Mısır ordusunun Sina’da gerçekleştirdiği askeri takviye raporlarından sonra geldi.

Mısır’ın Askeri Güç Artışı

Yeni askeri konuşlanmalar, 2018’de İslam Devleti’nde bir isyanın zirve yaptığı dönemde İsrail ile koordineli olarak yapılan takviyeleri de kapsıyor. O dönemde, Mısır ordusunun gücü 25,000’den 42,000’e yükselmişti. Sisi’nin, Filistinlilerin Sina’ya sürülmesinin bir "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladığı birçok kamu açıklamasının ardından bu gerginliğin arttığı görülüyor. Raporlar, Sisi’nin, Filistinlilerin kitlesel olarak sürülmesini kabul etmeye istekli olduğunu, ancak askeri otoritenin buna karşı çıktığını öne sürüyor.

Ekonomik Bağımlılık ve Gaz Anlaşmaları

Bununla birlikte, Mısır, keskin kınamaların ötesinde, İsrail’e olan ekonomik bağımlılığını derinleştirmiş durumda. Ağustos ayında Mısır hükümeti, İsrail ile 35 milyar dolarlık bir doğal gaz anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, İsrail tarihindeki en büyük sözleşme olarak kaydedildi ve Gazze’deki yardım konvoyları sırasında Filistinlilerin öldürülmesi ve kıtlıkla ilgili ölüm oranlarındaki artışla sonuçlanan bir ortamda gerçekleşti.

  • Mısır’ın 2024’teki Enerji Bağımlılığı:
    • 2024 yılı itibarıyla Mısır’ın ithal gazının %72’si İsrail’den gelecek.
    • İsrail gazı tedarikinin kesilmesi durumunda, Mısır hükümeti elektrik kesintileri uygulamak zorunda kalıyor.

Mısır, bu yeni gaz anlaşmasıyla birlikte, 2018’de imzalanan 15 milyar dolarlık anlaşmayı da genişletti. Bu durum, Mısır’ın enerji bağımlılığını artırarak dışa bağımlılığını daha da derinleştiriyor.

AYRICA OKUYUN  Savaş Çıkmazı ve Uluslararası Baskı: Netanyahu Neden Trump'ın Gazze Planını Destekliyor?

Diplomatik Kısıtlamalar ve Güçsüzlük

Mısır’ın zayıf durumu, diplomatik baskı uygulama veya İsrail’e karşı anlamlı eylemler gerçekleştirme yeteneğini de kısıtlıyor. Mayıs 2024’te rejim, Güney Afrika’nın soykırım davasına Uluslararası Adalet Divanı’nda katılacağını duyurdu ancak bunu henüz gerçekleştirmedi.

Stratejik Bağımlılık ve Askeri Yetersizlik

Mısır’ın daha kararlı bir duruş sergileyememesinin nedenleri arasında, bölgedeki en kalabalık ülke olmasının Amerika ve İsrail’in etkisine açık hale gelmesini sağlayan bir dizi faktör bulunuyor. En kritik faktörlerden biri, sürekli dış sermaye akışına bağımlı olan militarize devlet kapitalizmi modelidir.

  • Dış Finansman İhtiyacı:
    • 2026-27 mali yılı için Mısır’ın dış finansman ihtiyacı 30 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

Mısır’ın silah alımlarının %75’inin ABD’den geldiği dönemlerde, Mısır, askeri üstünlük sağlamak için ABD’ye bağımlı bir konumda kalmıştır. Mısır, en gelişmiş silahlara erişim konusunda sınırlıdır ve bu durum onu zayıf bırakmaktadır.

Sonuç: Mısır’ın Yeni Gerçekliği

Mısır, 7 Ekim 2023’ten sonraki bölgesel dinamiklerle birlikte, artık İsrail’in sömürgeci hırslarına tamamen boyun eğmiş bir pozisyona sürüklenmiştir. Bu durum, Mısır’ın yalnızca kendisine değil, Filistin halkına karşı da ciddi tehditler oluşturuyor. Mısır’ın bu yeni gerçekliği, yalnızca bölgedeki dengeleri değil, aynı zamanda ülkenin iç politikalarını da etkileyebilir.

Okuyucularımız, bu konu hakkında düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir veya ilgili diğer makaleleri okuyabilirsiniz.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir