Netanyahu’nun İslam karşıtı savaşı Avrupa’da antisemitizmi körüklüyor

İsrail’in Aşırı Sağla İlişkisi: Tommy Robinson’a Davet

Son günlerde, İsrail Diaspora İşleri ve Antisemitizmle Mücadele Bakanı Amichai Chikli, aşırı sağcı Tommy Robinson’u İsrail’i ziyaret etmeye davet etti. Bu, bir diplomatik nezaket değil, ideolojik bir kucaklaşmaydı. Chikli, Robinson’u “İsrail ve Yahudi halkının gerçek dostu” olarak nitelendirerek, “radikal İslam’a karşı cephede cesur bir lider” olarak övdü. X (eski Twitter) üzerinden birlikte “daha güçlü dayanışma köprüleri inşa edeceklerine, terörle mücadele edeceklerine ve Batı medeniyetini savunacaklarına” söz verdi.

Ancak bu, dayanışma değil; tehlikeli bir stratejidir. İsrail, açıkça Avrupa’nın aşırı sağ ile ittifak kurmakta ve İslamofobiyi siyasi bir araç olarak kullanmaktadır.

Robinson’un Geçmişi ve Etkileri

Tommy Robinson, kariyerini Britanya’nın Müslümanlarına karşı nefret uyandırarak inşa etti. Şimdi, İsrail hükümeti onu ödüllendiriyor. Britanya’daki Yahudi toplumu, bu duruma alarmla tepki verdi. İsrail’in en güçlü destekçilerinden biri olan Deputies Board, Robinson’u Britanya’nın “en kötü temsilcisi” olarak nitelendirerek, Chikli’nin Robinson’u desteklemesinin, Britanya’daki Yahudilerin büyük çoğunluğunun görüşlerini hiçe saymak olduğunu belirtti.

Yahudi Liderlik Konseyi de kınama yaparak, böyle ittifakların aşırılıklarla mücadele çabalarını zayıflattığını ve toplumsal uyumu tehdit ettiğini vurguladı.

Ahlaki Çöküş

Bu, bir diplomatik hata değil, ahlaki bir çöküştür. İsrail’in Robinson’u kucaklaması, Yahudi topluluklarının uzun zamandır dünyaya uyardığı güçlerle yan yana durma seçimidir. İsrail’in aşırı sağ figürlerle ittifakı, Batı medeniyetinin savunucusu olarak kendini konumlandırmasına neden olmaktadır; hayali bir Müslüman tehdide karşı ilk savunma hattı olarak öne çıkmaktadır.

Sonuçlar ise şimdiden görünür hale geldi. Robinson, Londra’nın merkezinde görülmemiş bir ırkçı yürüyüşe liderlik etti.

İslamofobi ve Nefret Suçları

İngiltere’de İslamofobinin normalleşmesi, nefret ve şiddeti körüklüyor. Geçtiğimiz yıl, din temelinde işlenen nefret suçlarında Müslümanlara yönelik saldırılar %40 oranında artış gösterdi. İçişleri Bakanlığı, din temelli nefret suçlarının %25 oranında arttığını, bu oranın on yıldan fazla bir süredir kaydedilen en yüksek seviye olduğunu bildirdi.

Aynı zamanda, çevrimiçi taciz de patlama yaşadı ve bu nefret söylemleri, İsrail’in şimdi kucakladığı aşırı sağcı etkenler tarafından yayıldı.

Sonuç ve Çağrı

Netanyahu’nun aşırı sağla olan ittifakı, güç gösterisi değil, zayıflık belirtisidir. Bu stratejinin çöküşe geçtiği görülmektedir. Amerikan Yahudilerinin %61’i, İsrail’in Gazze’de savaş suçları işlediğine inanıyor. Britanya’da ise Yahudi topluluğunun temsilcileri, Filistinlilere adalet çağrısı yapıyor.

İsrail’in Tommy Robinson’u kucaklaması, güvenin değil, çürümenin bir göstergesidir. Nefret ateşini körükleyerek, Netanyahu, dünyanın vicdanını susturmaya çalışıyor; fakat bu, bir zamanlar kendi halkını avlayan güçleri yeniden canlandırıyor.

Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın ya da ilgili makaleleri okumaya devam edin!