Hindistan, Müslümanlar için Helal Et Yasağı Planlıyor

Uttar Pradesh’ta Halal Gıda Yasağı: Ekonomik ve Dini Çatışmalar

Hindistan’ın en kalabalık eyaleti olan Uttar Pradesh’te, kebap kokularının havada süzüldüğü ve kasapların nesiller boyu süren hassasiyetle çalıştığı dar sokaklarda bir fırtına kopuyor. 18 Kasım 2023 tarihinde, Uttar Pradesh, ihraç için tahsis edilenler dışında, halal sertifikalı gıda ürünlerini yasaklayarak büyük bir tartışma başlattı. Devletin Gıda Güvenliği ve İlaç İdaresi tarafından yönlendirilen bu hareket, sadece eti hedef almakla kalmadı; paketli atıştırmalıklardan konaklama hizmetlerine kadar her şeyi gölgeledi ve Hindistan’ın 200 milyon Müslümanının inancını tehdit etti. Müslümanlar için halal, sadece bir diyetsel tercih değil; her lokmada Tanrı’ya saygı gösterme yoludur. Peki, Hindistan, çeşitliliğiyle kutlanan bir ülke, dini bir köşe taşı ve küresel ekonomik bir itici güç olan bu uygulamayı neden hedef alıyor?

Halal endüstrisinin yükselişini iki yüzyıldan fazla bir süredir takip eden biri olarak, gıdanın nasıl birleştirici veya ayrıştırıcı olabileceğini gördüm. Hindistan’daki halal yasağı, sadece bir politika tartışması değil; inanç, ekonomi ve kimlik çatışması. Bu makale, Uttar Pradesh’teki yasağı, yasal mücadeleleri ve halal sertifikası lehine ve aleyhine yapılan argümanları derinlemesine inceleyecek. Hindistan’ın Müslümanları, gıda endüstrisi ve küresel pazardaki yeri için ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlamaya çalışacağız.

Uttar Pradesh’teki Yasağın Etkileri

Uttar Pradesh’in Gıda Güvenliği ve İlaç İdaresi, eyaletteki halal sertifikalı gıda ürünlerinin üretim, satış ve dağıtımını yasaklayan bir bildiri yayımladı. Yasağın gerekçesi ise kamu sağlığı ve tüketici karışıklığıydı. Hükümet, genellikle özel Müslüman kuruluşları tarafından yönetilen halal sertifikasının yeterli denetime sahip olmadığını ve tüketicileri yanıltabileceğini savundu. Uttar Pradesh’i temsil eden Avukat Tushar Mehta, mahkemede, çimento ve su şişeleri gibi gıda dışı ürünlerin halal etiketleri taşıdığını ifade ederek, bunların alaka düzeyini sorguladı ve sertifikasyon ücretlerinin fiyatları artırdığını öne sürdü.

Yasağın kapsamı oldukça genişti. Sadece et değil, işlenmiş gıdalar, kozmetikler ve Müslüman tüketicilere yönelik konaklama hizmetlerini de kapsıyordu. Müslümanların yaklaşık %19’unu oluşturduğu 240 milyonluk bir nüfusa sahip bir eyalette, bu politika büyük bir darbe indirdi. Lucknow ve Aligarh gibi şehirlerdeki kasaplar, satışlarının düştüğünü bildirdi. Kanpur’daki bir kasap olan Mohammad Yusuf, korkularını şöyle paylaştı: "Halal, ailemi nasıl geçindirdiğimin yolu. Bunu alırlarsa, geriye ne kalacak?"

Bu hareket yalnızca yerel bir mesele değildi. Bharatiya Janata Partisi (BJP) tarafından yönetilen Uttar Pradesh, eleştirmenlerin Müslümanları hedef aldığına inandığı bir dizi politika ile karşı karşıya kaldı. Sığır kesimi yasakları ve dini okullara kısıtlamalar gibi uygulamalarla birlikte, halal yasağı, Hindistan’ın laik yapısını yeniden şekillendirmek için daha geniş bir kampanyanın bir parçası olarak görülüyor.

Yüksek Mahkemedeki Hukuki Mücadele

Yasağın karşısında durmak için Halal India Private Limited ve Jamiat Ulama Maharashtra gibi organizasyonlar, yasakla ilgili hukuki mücadeleye hızla başladılar. Bu yasak, anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Hindistan Yüksek Mahkemesi’ne taşındı. Davacılar, Hindistan Anayasası’nın 25. ve 26. maddelerine atıfta bulunarak, din özgürlüğü ve dini işler yönetme hakkının garanti altına alındığını belirttiler. Halal, Müslümanlar için temel bir dini uygulama olduğundan, bunun yasaklanmasının temel haklarını ihlal ettiğini savundular.

Halal Sertifikasının Önemi

Halal sertifikası, Müslümanlar için bir yaşam biçimidir ve Kuran’ın öğretilerine dayanmaktadır. Halal sertifikası, üretimin her aşamasının İslami ilkelere uygun olmasını sağlar. İşte destekleyicilerin halal sertifikası için neden mücadele ettiğine dair bazı ana noktalar:

• Güvenilirlik: Halal etiketi, Müslümanların gıda alırken inançlarını ihlal etme kaygısı taşımadan alışveriş yapmalarını sağlar.
• Büyük İş: Küresel halal pazarı, gıda, kozmetik ve turizm dahil olmak üzere 2 trilyon doları aşan bir değere sahiptir.
• Kalite Güvencesi: Sertifikalı ürünler, kirleticilerden arındırılır ve güvenlik standartlarına uygunluk açısından sıkı denetimlerden geçer.
• Kapsayıcılık: Halal sertifikası, işletmelerin çeşitli topluluklara hitap etmesine olanak tanır.

Sonuç ve Okuyucuya Çağrı

Uttar Pradesh’teki halal gıda yasağı, sadece gıda meselesi değil; aynı zamanda Hindistan’ın çeşitliliğini onurlandırıp onurlandırmayacağına dair bir sınavdır. Yüksek Mahkeme’nin kararı, sadece Uttar Pradesh için değil, Hindistan’ın gıda endüstrisi, küresel ticareti ve laik ilkeleri için de bir emsal oluşturacaktır. Siz de bu konuda düşüncelerinizi paylaşabilir veya benzer makaleleri okuyarak daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Daha fazla bilgi için Hindistan Anayasası ve Halal Sertifikası gibi kaynaklara göz atabilirsiniz.