El-Aksa Camii: Filistinlilerin haklılığı tekrar kanıtlandı

El-Aksa Camii: Filistinlilerin haklılığı tekrar kanıtlandı

İsrail’in Gazze’deki Soykırımı ve Uluslararası Tepkiler: Bir Analiz

Günümüzde Arap ve Batılı diplomatların, İsrail’in siyasi açıklamalarını sıradan bir retorik olarak görmeye devam etmeleri, son derece rahatsız edici bir durum. Bu durumun yanı sıra, İsrail siyasilerinin niyetleri konusunda dürüst ve açık olmaları da kafa karıştırıcı bir gerçek. 8 Ekim 2023’te verdiği vaatlerin neredeyse tamamını adım adım hayata geçiren İsrail, Gazze’deki soykırımında 21. aya girmişken, dünya durumu izlemeye devam ediyor. Bu süreçte, birçok şehir yok olurken, uluslararası konsensüsün yavaş yavaş Gazze’deki durumu bir yok etme ve açlık kampanyası olarak kabul etmeye yöneldiği görülüyor.

İsrail’in Tek Taraflı Eylemleri ve Al-Aqsa Camii Üzerindeki Etkisi

Son bir ay içinde, İsrail Knesseti, Batı Şeria’nın fiili ilhakını onaylayan sembolik ama siyasi açıdan önemli bir yasa geçirdi. Temmuz ayı sonunda, Savunma Bakanlığı, İbrahimi Camii’nin yönetimini, Filistin Waqfı ve yerel otoritelerden alarak Kiryat Arba Dinî Konseyi’ne devretti. 1997 Hebron Protokolü’ne göre, İbrahimi Camii’nin Müslüman bölümüne ilişkin sivil konularda Filistinli otoriteler sorumluydu. Ancak bu yönetim yapısı, şimdi İsrail ordusunun Sivil Yönetimi tarafından aşılmış veya kaldırılmış durumda.

Bu değişiklikler, Al-Aqsa Camii’ndeki tek taraflı değişikliklerin yolunu açmakta ve uluslararası hukukun ihlali olarak geniş bir şekilde kınanmaktadır. Geçtiğimiz hafta sonu, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’in liderliğindeki Yahudi yerleşimciler, Al-Aqsa Camii’nin avlusuna yoğun polis koruması altında girdi. Bu, soykırımın başlangıcından bu yana Ben Gvir’in sekizinci girişimiydi.

Uluslararası Toplumun Tepkisi ve Filistinli Uyarılar

Uluslararası ve Arap topluluğunun Filistinlilerin yaptığı uyarılara karşı kayıtsız kalması, durumu daha da üzücü hale getiriyor. Filistinliler, Al-Aqsa Camii ile ilgili İsrail’in niyetleri konusunda defalarca uyarılarda bulundu, ancak bu uyarılar genellikle ciddiye alınmadı. Bugün, bu uyarıların gerçekliği gözlerimizin önünde şekilleniyor. Kudüs Valiliği’nin yaptığı açıklamada, "Al-Aqsa Camii’nin mekânsal bölünmesi açık ve tehlikeli bir şekilde başlamıştır" denildi.

AYRICA OKUYUN  ABD, Suriyeli yabancı savaşçıları ulusal orduya entegre etmeyi destekliyor: Rapor

Her ne kadar dünya, bu gelişmelere kayıtsız kalmaya devam etse de, İsrail’in hukuksuz eylemleri her yıl yeni bir aşamaya geçiyor. Gazze’deki soykırım, İsrail’in kitlesel vahşetlere imza atabileceğini ve bununla birlikte uluslararası cezasızlıkla cesaretlendiğini göstermektedir. Son 21 ayda, İsrail uluslararası birçok yasayı ihlal etti.

Sonuç ve Gelecek Perspektifi

Batılı ülkeler, hala İsrail’e silah tedarik etmeye devam ediyor. Arap rejimleri, İsrail’in vahşetini ödüllendirme niyetinde normalleşme yollarını araştırıyor. Filistinlilerin bu duruma karşı stratejik bir yeniden değerlendirme yapması gerekiyor: 21. yüzyılda güç nasıl görünmeli ve soykırımın cezasızlıkla ödüllendirildiği bir dünyada nasıl karşı durmalıyız?

Sonuç olarak, eğer dünya, İsrail siyasilerinin açıklamalarını ciddiye almazsa, Gazze’deki soykırım durmayacak. Okuyucularımızı bu konudaki düşüncelerini paylaşmaya ve ilgili makaleleri okumaya davet ediyoruz.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir