Abu Dabi'nin Bölgedeki Ayrılıkçı Ekseni Nasıl Kurdu?

Abu Dabi’nin Bölgedeki Ayrılıkçı Ekseni Nasıl Kurdu?

Sudan, BAE’yi ‘soykırıma ortaklık’ ile suçladı: Stratejik derinlik arayışı ve sekteye uğrayan devlet otoritesi

Bu ayın başlarında, Sudan hükümeti Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) karşı "soykırıma ortaklık" suçlamasıyla dava açtı. Bu dava, Sudan’daki iç savaşta hükümete karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) ölümcül ve mali destek sağlayan Abu Dabi ağını gözler önüne seriyor.

BAE’nin Hızlı Destek Kuvvetleri’ne Desteği

HDK, BAE’nin son on yılda oluşturduğu şiddet içeren bir devlet dışı aktörler ağının sadece bir parçasıdır. Küçük bir Körfez monarşisi olan BAE, Libya, Yemen, Sudan ve Somali gibi ayrılma yanlısı nedenleri destekleyerek, kendi ulusal çıkarları için stratejik derinlik ve etki yaratmaya çalışmaktadır.

  • BAE, İran’ın "direniş ekseni" gibi, devrim karşıtı bir bayrak altında bir araya gelmiş devlet dışı aktörler ağı oluşturmuştur.
  • Abu Dabi, şiddet içeren devlet dışı aktörler, finansörler, tüccarlar ve siyasal figürlerle çok katmanlı bir ağ kurarak, stratejik öneme sahip ülkelerde etkisini artırmayı hedeflemektedir.

Güçlü Bir Ağın Doğuşu

BAE’nin yönetici elitleri, güçlü bir devlet arzusu içinde, silahlı şiddete dayanan güçlü adamlar ağı yaratmıştır. Bu durum, merkezi hükümetleri istikrarsızlaştırarak bölgedeki devlet otoritesini sarsmıştır.

  • BAE, bir milyon vatandaşına ve milyonlarca yabancı çalışana sahip küçük bir hidrokarbon devleti olarak, devlet işlevlerini doldurmak için genellikle vekillere başvurur.
  • Devlet politikaları Arap Baharı sırasında genişlemeye başlayınca, BAE’nin yurtdışında etki projeksiyonuna yönelik ihtiyaçları da artmıştır.

Bani Fatima Kardeşleri ve İktidarın Merkezileşmesi

Finansal kriz sonrası, Abu Dabi ve Al Nahyan ailesi, bir kabile monarşisi olarak hızla merkezi bir güç merkezine dönüşmüştür. Üç kardeş – Mohammed, Mansour ve Tahnoon bin Zayed – Abu Dabi’yi Emirliklerin finans merkezi haline getirmiştir.

  • Bu üç kardeş, stratejik yatırımlar ve finansal hizmetler sunan bir paralel altyapı kurmuştur.
  • BAE, Libya, Sudan, Yemen ve Somali’de, devlet dışı aktörlerin yerel topluluklarla olan bağlantılarını kullanarak, kendi etkisini artırmayı başarmıştır.
AYRICA OKUYUN  Kadir Gecesi: İslam'ın En Kutsal Gecesi Açıklandı

Finansman ve Lojistik Ağları

BAE’nin stratejik derinliğini artırmak için oluşturduğu geniş ağ, sadece askeri güçleri değil, aynı zamanda finansal, lojistik ve bilgi ağlarını da içermektedir.

  • Silah ve malzeme desteği: BAE, Sudan’daki Hızlı Destek Kuvvetleri’ne yönelik silah ve malzeme gönderiminde, insani yardım kılıfı altında gizli yollar kullanmaktadır.
  • Finansal ağlar: BAE, vekillerine yaptırımları aşmak ve gerekli malzemeleri satın almak için finansal ağlar sağlamaktadır.

Somali’de Güç Dinamikleri

Somali, BAE’nin stratejik hedeflerini gerçekleştirdiği önemli bir merkezdir. Abu Dabi, Mogadişu hükümetini bypass ederek, doğrudan ayrılıkçı hareketlerle ilişki kurmayı tercih etmiştir.

  • Puntland ve Somaliland: BAE, Puntland’da korsanları avlamak için mercenere dayalı bir güç kurmuş ve Somaliland ile askeri işbirliği geliştirmiştir.

Sonuç: Stratejik Otonomi ve BAE’nin Rolü

BAE’nin desteklediği Hızlı Destek Kuvvetleri, daha geniş bir stratejik derinlik ağı içinde yalnızca bir parçadır. Abu Dabi, bölgedeki etkisini artırmak için devlet dışı aktörlerle kurduğu ilişkiler sayesinde, kendisini vazgeçilmez bir aracı olarak konumlandırmıştır.

Bu karmaşık ağ, sadece BAE’nin kendi ulusal çıkarlarını korumakla kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki güç dengesini etkilemekte ve uluslararası aktörlerin de ilgisini çekmektedir. BAE’nin bu stratejisi, onu Orta Doğu’da önemli bir güç haline getirmiştir.

Okuyucularımıza Çağrı

Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın. Ayrıca, bölgedeki gelişmelere dair daha fazla bilgi almak için ilgili makalelerimizi okumaya devam edin.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir