Gaza Ateşkesi: İşgal Sona Ermeden Sürekli Barış Zor

Gaza Ateşkesi: İşgal Sona Ermeden Sürekli Barış Zor

Mısır’dan İyi Haber: Gazze’deki Savaş İçin Ateşkes Anlaşması

Perşembe sabahı Mısır’dan gelen haberler, Gazze’deki savaşın sona erdiğine dair umut verici bir ateşkes anlaşmasının sağlandığını bildiriyor. Bu anlaşma, Filistin halkı için somut kazanımlar sağlanmadıkça Hamas liderliğinin bu anlaşmaya katılmayacağı düşüncesini güçlendiriyor. Önceki ateşkes anlaşmalarının başarısız olması, genellikle İsrail’in ihlalleri nedeniyle gerçekleşmişti; ancak bu kez uluslararası bir çaba söz konusu. ABD’nin öncülüğünde, aralarında sekiz Arap ve Müslüman ülkenin bulunduğu bir koalisyonun desteğiyle bu anlaşmanın sağlanması, önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Bu uluslararası koalisyon, anlaşmanın imzalanmasının ardından gözlemleneceğine dair güçlü bir garanti sunuyor. Donald Trump’ın iki temsilcisi ve iki üst düzey Katarlı ile Türk yetkilinin katılımı, bu durumu pekiştiren unsurlar arasında yer alıyor. Anlaşmanın oluşturulması kolay olmamış; günler süren tartışmalar sonucunda, Trump’ın BM Genel Kurulu’nda Arap ve Müslüman liderlerle paylaştığı 20 maddelik planının revize edilmiş bir versiyonu üzerinde yoğunlaşılmıştır.

Anlaşmanın Detayları ve Hamas’ın Tutumu

Hamas, anlaşma sürecinde olumlu bir tutum sergileyerek, ne evet ne de hayır cevabı vermemiştir. Bunun yerine, müzakerelere katılma isteğini dile getiren dikkatlice hazırlanmış bir açıklama yapmıştır. Şarm El-Şeyh’teki görüşmelerin detayları sınırlı olsa da, Hamas’ın temel taleplerinin gerçekleşmesi için yoğun çaba harcadığı söylenebilir: İsrail askerlerinin çekilmesi, esir değişimi, yardımların kabul edilmesi ve yeniden inşa için bir takvim belirlenmesi.

Savaşın Sonu Ama Sorunlar Devam Ediyor

Savaş duracak ve İsrailliler Gazze’den yavaş yavaş çekilecek. Ancak, yeniden inşa ve yönetişim süreçleri ilerleyen aşamalarda gündeme gelecektir. Bu anlaşmanın en somut sonucu, Netanyahu’nun Filistin direnişini kırma ve Gazze’yi boşaltma planının başarısız olmasıdır. Ayrıca, son iki yıl boyunca yaşananlar, İsrail’i tüm dünyanın gözleri önünde ifşa etti; dünya, Siyonizm’in ne olduğunu daha iyi anlamış durumda.

AYRICA OKUYUN  Myanmar'daki güçlü depremde ölü sayısı 1,644'e yükseldi

İsrailli üst düzey liderler, Netanyahu dahil, uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmaktadır. Bu durum, unutulmayacak ve gelecek nesiller tarafından da hatırlanacaktır. Ateşkes anlaşmasının sağlanması, İsrail’in işlediği savaş suçlarının unutulacağı ya da affedileceği anlamına gelmiyor. Hamas, her zaman bir ateşkes anlaşması arayışında olmuştur; ancak Netanyahu ve aşırı sağ koalisyonu, geçmişteki tüm anlaşma girişimlerini sabote etmiştir.

Uzun Vadeli Çözüm İçin Hudna

Uzun süreli bir ateşkes veya "hudna" ile kalıcı barış sağlanması gerektiği vurgulanıyor. Hudna, İslam hukuku açısından düşman ile belirli bir süre için savaşın durdurulmasına yönelik geçerli ve bağlayıcı bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Bu anlaşmanın şartları, 1967 savaşında işgal edilen tüm topraklardan İsrail’in tamamen çekilmesi, yerleşimcilerin bu topraklardan çıkarılması ve tüm Filistinli tutukluların serbest bırakılmasıdır.

ABD ve AB liderlerinin Filistin direniş hareketini daha ciddiye alması ve uzun vadeli bir ateşkes teklifini değerlendirmesi gerekmektedir. Oslo barış anlaşmalarının başarısızlığı ve iki devletli çözüm şansının ortadan kalkması, hudna’nın mümkün olan tek barış planı olabileceğini gösteriyor.

Direnişin Gücü ve Sonuç

Hamas, birçok Filistinli için sadece bir ordu değil, aynı zamanda bir fikir, kültür ve fenomendir. İki yıl süren savaş, hareketi askeri olarak zayıflatmış olsa da, direniş fikri halen güçlü bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Son iki yılda, özellikle Gazze’de, birçok Filistinli, Hamas’ın özgürlük mücadelesinin gerçek temsilcisi olduğuna inanmaktadır. Yapılan anketler de gösteriyor ki, Gazze halkı, hala Filistin hareketini birinci tercih olarak görmekte.

Sonuç olarak, Filistin halkı, işgal altında yaşamaya devam ettikçe, gerilimler sürecek ve gelecekte başka çatışmaların patlak vermesi muhtemel olacaktır. Bu nedenle, Trump’ın vaat ettiği kalıcı barış, Siyonist işgalin son bulmadıkça elde edilemeyecektir. Gazze halkı, her türlü baskı ve şiddete rağmen, direniş hakkını savunmaya ve evlerine dönmeye kararlıdır.

AYRICA OKUYUN  Gaza 2048 Olimpiyatları: Ahmed Masoud'un Nakba Sonrası Filistin Vizyonu

Okuyucularımızdan Yorum ve Düşüncelerini Bekliyoruz! Gazze’deki gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz? İlgili makalelerimizi okumak için sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın!

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir