Zeytinlikler Tehdit Altında: Filistinli Aileler Hasatta Şiddetle Karşılaşıyor
İsrail Yerleşimcileri Tarafından Saldırıya Uğrayan Filistinli Aile: Zeytin Hasadı Sırasında Yaşananlar
"Ölü gibi hissediyordum," diyor Afaf Abu Alia, ailesiyle birlikte işgal altındaki Batı Şeria’da Ramallah yakınlarındaki bir köyde zeytin toplarken İsrail yerleşimcilerinin kendisine sopa ile saldırdığı anı hatırlarken. Zeytin hasadı sırasında yaşanan bu saldırı, Filistinlilerin karşılaştığı şiddetin bir başka çarpıcı örneği olarak karşımıza çıkıyor.
53 yaşındaki Afaf, yorgun bedenine işaret ederek ve sesi zar zor duyulacak şekilde konuşarak, "20’den fazla yerleşimci arasında yalnızdım… Başımı ve ellerimi dövdüler… burada ve burada," diye ekliyor.
Zeytin Hasadı Sırasında Saldırı
Afaf ve ailesi, pazar sabahı erken saatlerde Turmus Ayya’da zeytin toplamak için yola çıktılar. Üç saat kadar sonra, Maale Levona, Shilo, Givat Harel ve Eli gibi yakın yerleşimlerden gelen küçük bir grup yerleşimci onlara saldırdı.
Afaf, kocası, oğulları ve kayınbiraderleriyle birlikte uzaktaki daha güvenli bir bölgeye kaçmak zorunda kaldı. Araçları ve topladıkları zeytinler geride kaldı. Yaklaşık yarım saat sonra yerleşimciler gittikten sonra aile geri döndü, fakat araçlarının tahrip edildiğini ve hasatlarının çalındığını gördü. Daha güvenli bir araziye gitmeye karar verdiler, ancak o sırada yerleşimcileri korumak için gönderilen bir İsrail askeri devriyesi onlara müdahale etti ve gaz bombası attı. Astım hastası olan Afaf, gazdan etkilendi.
Saldırının Ardındaki Gerçekler
Afaf, ailecek zeytin hasadı sırasında daha önce de saldırıya uğradıklarını ancak bu kadar sert bir şekilde saldırıya uğramadıklarını belirtiyor. "Filistinlilere karşı daha cesur hale geldiler," diyor ve son iki yılda artan şiddetle birlikte her yerleşimci saldırısının İsrail askerlerinin koruması altında gerçekleştiğini ekliyor.
‘Zeytin Ağaçlarına Karşı Bir Katliam’
Abu Alia ailesine yapılan saldırının arkasında başka bir acı hikaye yatıyor. Saldırı sırasında bulundukları arazi, aslında kendilerine ait değil. Yerleşimcilerin kendi topraklarında sürekli hedef alması nedeniyle komşu köyde zeytin bahçeleri kiralamak zorunda kaldılar.
Afaf, yerleşimcilerin zeytin ağaçlarını kesmesiyle ilgili konuşurken gözyaşlarına boğuluyor: "Zeytin ağaçlarımız kesildiğinde, sanki gözlerimiz oyuluyormuş gibi hissettik. Zeytin ağacı bizim için çok değerlidir – çocuklarımız gibi."
Batı Şeria’daki Şiddet Olayları
Zeytin hasadı mevsimi boyunca, Batı Şeria’da yerleşimcilerin 158’den fazla saldırısı kaydedildi. Filistin Tarım Bakanlığı’na göre, bu yıl zeytin hasadı 7,000 tona düşecek; bu, on yıllardaki en düşük rakam.
Zeytin sektörü, yaklaşık 110,000 aileyi, yani yarım milyon Filistinliyi geçim kaynağı sağlıyor. Ancak yerleşimci saldırılarının %20 oranında arttığı ve Ocak ayından bu yana 10,000 zeytin ağacının yakıldığı göz önüne alındığında, kayıpların 70 milyon doları geçtiği tahmin ediliyor.
Kültürel ve Manevi Bağlar
Filistinli araştırmacı Hamzeh Aqrabawi, zeytin ağaçlarının Filistin kültürü ve manevi yaşamında derin bir yere sahip olduğunu belirtiyor. "Zeytin ağacı, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için dini ve medeniyet açısından önemli bir anlam taşıyor," diyor.
Sonuç ve Okuyucu Yorumları
Zeytin hasadının ardındaki bu acı gerçekler, Filistinli çiftçilerin yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor. Zeytin ağaçlarının korunması, sadece ekonomik bir mesele değil; aynı zamanda kültürel bir mirasın korunması anlamına geliyor.
Okuyucularımızı, bu konudaki düşüncelerini paylaşmaya ve ilgili makaleleri okumaya davet ediyoruz. Zeytin ağaçları ve Filistin halkının direnişi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Middle East Eye ve Palestinian Colonisation and Wall Resistance Commission gibi kaynaklara göz atabilirsiniz.
