‘Para Vereni ve Bufalo’
Paracı ve Buffalonun Hikayesi
Bir zamanlar, uzak bir köyde bir paracı yaşarmış. Bu paracı, insanların zor zamanlarında onlara borç vererek zenginleşen bir adamdı. Ama kendi çıkarları için her şeyi göze alır, insanların acılarına kayıtsız kalırdı. Köyde herkes ondan korkar, ama çaresiz kaldıklarında ona muhtaçtılar.
Bir gün, köydeki bir çiftçi, tarlasında çalışırken bir kaza geçirdi. Bacağı kırıldı ve iş gücünden mahrum kaldı. Çiftçi, ailesini geçindirmek için paracıdan borç almak zorunda kaldı. Paracı, çiftçiye yüksek bir faizle borç verdi. Çiftçi, parayı alarak hastaneye gitti ama paranın yetmediğini fark etti. Paracı, bunun üzerine onun üzerine daha fazla yük bindirmek için borcunu artırdı; "Yeter ki bana vadesinde geri öde, yoksa senin bufalon ile tarlalarını alırım!" dedi gülerek.
Çiftçi çok çaresizdi. Eşinin gözyaşları, çocuklarının açlıktan kıvranması onu daha da yıkıyordu. Ama paracının acımasızlığı karşısında ne yapacağını bilemiyordu. Her gün, paracının evine gidip borcunu ödemek için çalışmaya devam etti. Ama bu durum, çiftçinin hayatını daha da zorlaştırdı. Tarlasında çalışamıyor, hayvanlarını besleyemiyordu.
Bir gün, çiftçi dayanamayarak paracının kapısına gitti. "Lütfen, bana biraz daha zaman ver! Hayvanlarım aç, çocuklarım aç, ben ne yapacağım?" dedi. Paracı, gülerek ona baktı: "Zaman mı istiyorsun? Bunu bir daha sakın isteme, yoksa her şeyini alırım!" dedi. Çiftçi çaresiz bir şekilde geri döndü, ama içindeki öfke büyüyordu.
Sonunda, çiftçi kararını verdi. Artık paracının kölesi olmayı kabul etmeyecekti. Kendi kaderini kendi elleriyle yazmaya karar verdi. Bir gece, paracının evinin önünde toplandı. Köylüler, onun cesaretine hayran kaldılar. Birlikte, paracının kapısını kırıp içeri girdiler. Paracı, köylülerin gazabını görünce dehşete düştü. "Bırakın beni, ne isterseniz alın!" diye bağırdı. Ama köylüler, yıllarca süren istismarlarının bedelini ödetmeye kararlıydılar.
Sonunda, paracı köyden sürüldü. Çiftçi ve köylüler, bu olaydan sonra kendi kendilerine yardım etmeyi öğrendiler. Artık, birbirlerine destek olarak daha güçlü bir topluluk oluşturdular. Paracı ise bir daha asla dönmedi. Onun acımasızlığı, köylüler için bir ders oldu; birlikte hareket etmenin ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu anladılar.
Bu hikaye, güçsüzün bile bir gün güçlenebileceğini ve birlikte hareket etmenin her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini gösteriyor. Unutmayın ki, zulme uğrayan her birey, bir gün direnişin sembolü olabilir!