Trump Döneminde İnsan Hakları: 100 Günlük Kriz
Trump Yönetimi Altında İnsan Hakları Krizi: 100 Günde 100 İhlal
ABD Başkanı Trump, göreve geldikten sonraki ilk 100 gününde "eşi benzeri görülmemiş" bir insan hakları krizine neden olduğu ifade ediliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından yayımlanan yeni rapor, "100 Günde 100 İnsan Hakları İhlali: Trump Yönetimi’nin ABD ve Yurtdışında Haklara Saldırısı" başlığını taşıyor. Bu rapor, Trump yönetiminin ilk üç ayındaki hak ihlallerini detaylı bir şekilde ortaya koyuyor.
Rapor, Trump’ın yürütme politikaları, emirleri ve eylemleri aracılığıyla, ABD’deki ve dünya genelindeki insanların insan haklarına "ciddi riskler" oluşturduğunu belgeliyor. HRW, Trump yönetiminin politikalarının sağlık hakları, sosyal ve ekonomik haklar, göçmen ve mülteci hakları, üreme hakları, LGBTQ+ hakları, sivil ve siyasi haklar, ırksal ve etnik adalet, yerli hakları ve uluslararası insan hakları üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor.
Trump’ın Politikalarının Sonuçları
- Gıda Yardımları: Trump, okul öğle yemekleri ve gıda bankaları için 1 milyar dolardan fazla gıda yardımını kesmiştir.
- Göçmen Uygulamaları: Hızlı deportasyon prosedürleri ile göçmenlerin hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesine olanak sağlamıştır.
- Polis Davranışları: Trump, polisin kötü davranışlarını rapor etmeyi zorlaştıran bir yürütme emrini iptal ederek, polis departmanlarının kötü muamelede bulunan memurları yeniden işe almasını önleyen bir ulusal kayıt sistemini ortadan kaldırmıştır.
Sivil Özgürlüklerin Kısıtlanması
Trump yönetimi, serbest konuşma ve protesto haklarını hedef alarak sivil özgürlükleri zayıflatmakla suçlanıyor. Yürütme emirleri aracılığıyla hem yasal hem de belgesiz göçmenleri hedef alarak, suçlaması bulunan bireylerin deportasyonuna izin vermiştir. Ayrıca, belgesiz göçmenlerin çocukları için doğuştan vatandaşlık hakkını sona erdirmeye yönelik adımlar atmıştır.
Serbest Konuşma Üzerindeki Etkiler
Göreve başladıktan birkaç saat sonra, İç Güvenlik Bakanlığı (DHS), göçmenlik ajanlarının kiliseleri, camileri, okulları ve hastaneleri basmasını engelleyen bir politikayı iptal etti. HRW raporuna göre, "Göçmenler ve aileleri, özellikle de aile içi şiddet mağdurları, artık hastanelere ve kliniklere girmekten korkuyor."
HRW’nin İdari Direktör Yardımcısı Lama Fakih, insanların serbest konuşma hakkını kullanırken "buzlanma etkisi" yaşadığını belirtiyor. Fakih, "İnsanlar kendilerini sansürlüyor ve hedef alınmaktan kaçınmak için davranışlarını değiştiriyor," diyor.
Geçmişten Günümüze İnsan Hakları İhlalleri
HRW’nin ABD programının başkan yardımcısı Alison Parker, Trump yönetiminin insan hakları ihlallerinin "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu belirtiyor. Parker, "Bir sınır aşıldı," diyor. 11 Eylül sonrası dönemde, insan hakları normlarına aykırı bir dizi önlem alındığını hatırlatan Fakih, bugünkü saldırıların hızının ve kapsamının daha önce görülmediğini vurguluyor.
Sonuç ve İleriye Bakış
Trump’ın insan hakları üzerindeki baskısının ne kadar geri döndürülemez olduğunu zaman gösterecek. HRW uzmanları, mahkemeler, kurumlar ve siyasi iradenin direnişin temelleri olmaya devam ettiğini ifade ediyor. Parker, insanların haklarını koruyan kurumlar için mücadele etmeye devam etmelerinin önemini vurguluyor.
Görüşlerinizi ve bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın. Daha fazla bilgi için İnsan Hakları İzleme Örgütü ve MEE gibi kaynaklardan faydalanabilirsiniz.
