Iran, İsrail'in Güç Efsanesini Nasıl Yıktı?

Iran, İsrail’in Güç Efsanesini Nasıl Yıktı?

İran’a Saldırı: İsrail’in Hedefleri ve ABD’nin Rolü

İran’a yönelik 12 günlük savaş, benzeri görülmemiş bir olay olarak tarihe geçti. İlk kez, İsrail, 1,500 kilometreden fazla bir mesafedeki bir ülkeye karşı, yalnızca sınırlı bir operasyon değil, tam anlamıyla bir savaş başlattı. Daha da önemlisi, Amerika Birleşik Devletleri’nin, İsrail ile birlikte doğrudan askeri bir saldırıya katılması, tarihte bir ilki temsil ediyor. Bu makalede, İsrail’in bu savaşta nasıl bir strateji izlediğini ve ABD’nin rolünü inceleyeceğiz.

Savaşın Arka Planı

İsrail, uzun süredir batılı ülkelerin siyasi, askeri ve mali desteğine güveniyor. Ancak, bu savaş, bağımlılığının daha önce hiç olmadığı kadar açığa çıkmasına neden oldu. 1948’de eski ABD Başkanı Harry Truman’ın yeni kurulan Siyonist devleti tanımasıyla başlayan süreç, zamanla İsrail’in askeri gücünü artırmasına ve ABD ile olan ilişkisini derinleştirmesine yol açtı.

  • 1956’da Mısır’a karşı yapılan üçlü saldırı, İsrail’in bağımsız hareket etme yeteneğini sorgulattı.
  • 1967’deki savaşta ABD, İsrail’e sağladığı silahlarla büyük zaferler kazanmasını sağladı.
  • 2003’teki Irak işgalinde, İsrail’in rolü sınırlı kalırken, ABD’nin stratejik planları ön planda oldu.

ABD’nin Açık Askeri Katılımı

7 Ekim 2023’te İsrail, Gazze’ye karşı bir soykırım kampanyası başlattı. Aynı zamanda, İran’a karşı yürütülen operasyonlarda ABD’nin doğrudan askeri desteği gözlemlendi. İsrail, daha önce yalnızca destek ararken, bu kez savaşın içinde yer aldı. Bu durum, ABD’nin İsrail’e olan desteğinin bir üst aşamaya geçtiğini gösteriyor.

  • Ortak Askeri Tatbikatlar: ABD ve İsrail, İran’a yönelik saldırı simülasyonları gerçekleştirdi.
  • Savaşın Sonuçları: ABD, İsrail’in askeri operasyonlarını destekleyerek, kendi stratejisini de güçlendirmiş oldu.

Bağımlılığın Bedeli

Bağımlılığın getirdiği sonuçlar, İsrail’in egemenliğini zayıflattı. Artık, tüm askeri eylemleri Washington’un onayı olmadan gerçekleştiremiyor. Ceasefire (ateşkes) sürecinde bile, ABD’nin yönlendirmesiyle hareket etmek zorunda kaldı.

AYRICA OKUYUN  İsrail Yanlısı ve 'Antisemitik': Avusturya Özgürlük Partisi Hükümet Kuracak

İsrail’in bu savaşta yaşadığı zorluklar, bölgedeki direnişin güçlenmesine yol açtı. Gazze, abluka altında olmasına rağmen direnmeye devam ediyor. Bu durum, bölgedeki direniş kültürünün hala canlı olduğunu gösteriyor.

Sonuç: Eski Konsensüsün Çöküşü

Bölgedeki dinamikler değişiyor. Demokratlar arasında Filistinlilere destek, İsrail’e destekten daha fazla bir hal aldı. Genç Cumhuriyetçiler arasında da benzer bir kayma gözlemleniyor. Bu, eski konsensüsün çatırdadığını gösteriyor.

  • Toplumsal Tepkiler: Trump’ın eski stratejisti Steve Bannon, Netanyahu’nun ABD halkına ders verme yetkisine sahip olmadığını belirtti.
  • Siyasi Değişim: New York’taki belediye seçimlerinde ilerici bir adayın kazanması, bu değişimin bir göstergesi.

İsrail’in ABD ile olan ilişkisi, artık bir zafer değil, bağımlılığın ve zayıflığın bir yansıması haline geldi. Her ne kadar askeri güçle bölgedeki durumu kontrol etmeye çalışsalar da, direnişin varlığı, tarih boyunca süregelen bir gerçekliği ortaya koyuyor.

Okuyuculara Çağrı

Bu makalenin içeriği hakkında düşüncelerinizi bizimle paylaşın. Ayrıca, benzer konular hakkında daha fazla bilgi edinmek için diğer makalelerimize göz atabilirsiniz.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir