Hindistan, yeni vakıf yasasıyla anti-Müslüman arazi gaspıyla suçlanıyor

Hindistan, yeni vakıf yasasıyla anti-Müslüman arazi gaspıyla suçlanıyor

Hindistan Parlamentosu, Müslüman Mülklerini Hedef Alan Tartışmalı Arazi Yasasını Geçirdi

Hindistan parlamentosu, Müslüman mülklerini ele geçirme ve dini özerkliği hedef alma niyetiyle eleştirilen, eşi benzeri görülmemiş bir arazi yasasını onayladı. Geçtiğimiz hafta kabul edilen tartışmalı Waqf Değişiklik Yasası, yüzyıllardır Hindistan alt kıtasında yaygın olan, Arapça’da "waqf" olarak adlandırılan hayırsever mülklerle ilgilidir.

Waqf Değişiklik Yasası ve Etkileri

1863’te Britanya Rajı tarafından tanıtılan Dinî Vakıflar Yasası, bu uygulamayı resmileştirmiş ve farklı dini topluluklara hayırsever mülkleri yönetme konusunda önemli bir özerklik sağlamıştır. Modern Hindistan’da, bir dizi yasa waqfları artan hükümet denetimi altına almıştır. 1995’teki Waqf Yasası, hayırsever mülkleri düzenlemek için hükümet waqf kurulunu kurmuştur. Bu mülkler, Hindistan’daki 200 milyon Müslümanın kullandığı yüzyıllık camiler, okullar, mezarlıklar ve hastaneleri içermektedir.

Yeni yasa, waqf kurullarının mülklerin hayırsever olarak bağışlandığını kanıtlamak için belgeler sunmasını zorunlu hale getiriyor. Ancak birçok waqf, belgelenmemiş durumda olduğundan, mülkiyet bir devlet görevlisi tarafından belirlenecektir. Tartışmalı arazi, hükümet mülkü olarak kabul edilecektir.

Yasanın Tartışmalı Yönleri

Bu yasayla birlikte, Merkezi Waqf Kurulu’nun finans yönetimi, mühendislik, mimarlık veya tıp alanında "ulusal itibar" sahibi Müslümanları yönetimde dahil etme gerekliliği de kaldırılmaktadır. Yasanın daha tartışmalı yönlerinden biri, bir mülk bağışında bulunmak için bir Müslümanın en az beş yıl Müslüman olması gerektiğidir.

Hükümetteki Bharatiya Janata Partisi (BJP) birçok politikacı, yeni yasayı "arazi cihadı"na karşı bir savunma olarak sunmuştur. BJP milletvekili Anurag Thakur, yasayla ilgili parlamento tartışmasında: "Arazi cihadı adı altında ikinci bir bölünmeye izin vermeyeceğiz. Hindistan, Waqf kurulunun korkusundan kurtulmalıdır." demiştir.

Başbakan Narendra Modi, yasanın kabulünü "sosyal adalet, şeffaflık ve kapsayıcı büyüme yönündeki ortak arayışımızda bir dönüm noktası" olarak nitelendirmiştir. "Bu, uzun zamandır marjinalleşmiş olanlara yardımcı olacaktır." diye eklemiştir.

AYRICA OKUYUN  Hindistan'ın Pakistan'daki Hava Saldırıları: Stratejik Başarı mı, Sembolik Mi?

Eleştiriler ve Protestolar

Birçok eleştirmen, yasanın sayısız Müslüman mezarlığını ele geçirme riski taşıdığını bildirmektedir. Öne çıkan Hint Müslüman yorumcusu Rana Ayyub, yasanın "Müslümanları hayatta iken saldırmakla kalmayıp, ölümden sonraki son dinlenme yerlerini de tehdit ettiğini" belirtmiştir.

Yeni yasaların, Modi hükümetinin Müslüman sivil toplumu zayıflatma girişimi olarak görüldüğünü belirten muhalefet lideri Mallikarjun Kharge, yasanın "keyfi olarak getirildiğini" iddia etmiştir. Yasa karşıtı protestolar bazı bölgelerde bastırılmıştır. Kuzey eyaletlerinden Uttar Pradesh’teki yetkililer, "huzuru bozma" olasılığı bulunan Müslümanlara, teminat ödemeleri için bildirimde bulunmuştur.

Tüm Hindistan Müslüman Kişisel Hukuk Kurulu, yasaya karşı ulusal bir hareket başlatma sözü vermiştir. Kurulun genel sekreteri Maulana Mohammed Fazlurrahim, "Her eyalet başkentinde Müslüman liderlik sembolik tutuklamalar yapacak ve ilçe düzeyinde protestolar düzenlenecektir." demiştir.

Sonuç ve Okuyucu Yorumları

Hindistan’daki bu yeni arazi yasası, Müslüman toplumu üzerinde derin etkilere yol açacak gibi görünüyor. Okuyucuları, bu konudaki düşüncelerini paylaşmaya veya ilgili makaleleri okumaya davet ediyoruz. Daha fazla bilgi için Hindistan’daki Müslüman Hakları ve Waqf Yönetimi Üzerine makalelerimizi inceleyebilirsiniz.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir