İspanya’dan Mekke’ye Ata Binen Hacılar: Ortaçağ Yolcuları gibi
İspanyol Hacılar, 500 Yıldır Yolculuk Yapılmayan Bir Rota ile Suudi Arabistan’a Ulaştı
Abdallah Rafael Hernandez Mancha, 1989 baharında İspanya’nın güneyindeki Endülüs’te kamu eğitim sisteminde lise öğretmeni olma resmi sınavlarına hazırlanmak için günlerini odasında geçirdiğini hatırlıyor. Bu süreçte o kadar çok çalıştı ki, öğrenmesi gereken konuların ötesine geçti ve diğer alanlara da dalmaya başladı. Genç Hernandez, İncil’i okudu, İspanyolca sözlüğü inceledi ve bir gün Kuran’ı karıştırmaya başladı. Kuran’ın coğrafi referansları onu büyülemişti. O an, genç İspanyol, yazılı olarak iki söz verdi: "Kendime dedim ki: ‘Eğer sınavları geçersem, Müslüman olacağım.’"
Hernandez, bu sınavları başarıyla geçti ve İslam’a geçerek Abdallah ismini aldı. Ardından, hayatına 35 yıl boyunca devam etti. Son olarak geçen Ekim ayında, emekli olduktan birkaç hafta sonra, ikinci sözünü yerine getirmeye karar verdi. Huelva’daki küçük bir kasabadan, iki diğer hacı olan Abdelkader Harkassi ve Tarek Rodriguez ile birlikte, bir atın sırtında Suudi Arabistan’a doğru yola çıktı.
Hac Yolculuğu ve Tarihi Rotalar
İspanyol hacılar, uzun ve zorlu bir yolculuğun farkındaydılar. Safkan Arap dayanıklılık atlarına güvenerek yola çıktılar. Yolda dinlenmeleri için beş atı da yanlarına aldılar. Harkassi, "Çıkış çok duygusal geçti. Sevdiklerimiz, topluluğumuz, İspanyol Müslümanlarla çevriliydik" dedi.
Geçmişte, 11. yüzyıldan itibaren Endülüs hacılarının uzun ve tehlikeli yolculuklarıyla ilgili kayıtlar mevcut. Bu yolculukların çoğu, İspanya’nın güneyinden Cebelitarık Boğazı’nı geçerek Kuzey Afrika’ya, oradan da Mısır’a giden bir gemi yolculuğuyla başlıyordu. Bugüne kadar, bu tür seyahatlerin edebi bir türü olan Rihla gelişti.
Zorlu Yolculuk ve İlk Mucizeler
Ekim ayında yola çıkan İspanyol hacılar, Kuzey Afrika’dan geçmeyi başaramadılar; bu nedenle güney Avrupa’yı geçmeyi tercih ettiler. Yola çıktıkları gün, İspanya’nın kuzeydoğusundaki Buñuel köyü yakınlarında, bir çocuk grubu gördü ve onlara bir cami arayıp aramadıklarını sordu. Burada, çoğunluğu Faslı olan bir grup Müslüman ile tanıştılar ve onlardan 1.200 Euro topladılar.
Hernandez, "Alpleri geçmek en zor kısımdı. Araçlar tünellerden geçiyor ama atlarla geçmek mümkün değil" dedi. İtalya’da, Verona’da, Suudi bir influencer ile tanıştılar ve bu kişi onlara bir karavan teklif etti. Bu, grubun popülaritesini artırdı ve online takipçi sayıları hızla arttı.
Müslüman Topraklarında Misafirperverlik
Slovenya ve Hırvatistan’ı geçtikten sonra, hacılar, Bosna-Hersek ve Sırbistan’a girdiklerinde, atlarını bırakmak zorunda kaldılar. Fakat Bosna’da Müslüman nüfusla buluştuklarında, büyük bir coşkuyla karşılandılar. Hernandez, "Sırbistan’da insanlar ceketlerimize, çizmelerimize para koyuyorlardı" dedi.
Bulgaristan’da yerel kısıtlamalar nedeniyle araçla geçmek zorunda kaldılar. Ancak Türkiye’de atlarıyla yeniden bir araya geldiler ve ülke boyunca sürdüler. Türkiye’de, Ramazan ayında yol alırken her zaman yiyecek ve misafirperverlik buldular.
Suudi Arabistan’a Varış
Sonunda hacılar, Suudi Arabistan’a girdiklerinde, polislerle anlaştılar ve Hac sırasında atlarla yolculuk edemeyecekleri belirtildi. Ancak, yetkililer kendilerine ihtiyaç duydukları her şeyi sağladı.
Hernandez, "Bir yıl sonra 50.000 kişi atlı olarak gelmesinler istemediler" diye şakayla karşıladı. Hac sezonu sona erdikten sonra, grup 9 Haziran’da İspanya’ya dönecek. Ancak atlar, Avrupa düzenlemeleri gereği Suudi Arabistan’da kalacak. Hernandez, "Atlar bu yolculuğun gerçek kahramanlarıydı" dedi.
Sonuç
Hernandez ve arkadaşları, bu eşsiz yolculuklarıyla sadece kişisel bir hedefi gerçekleştirmekle kalmadılar, aynı zamanda İspanyol Müslüman topluluğunu da haritalara taşıdılar. Siz de bu tür ilham verici hikayeleri takip etmek ve görüşlerinizi paylaşmak için yorum yapabilirsiniz!