ABD'nin İsrail'e yönelik BM kararlarına 49 veto uygulaması

ABD’nin İsrail’e yönelik BM kararlarına 49 veto uygulaması

Hours
Comments 0 Comments

ABD, Gazze’de Ateşkes Çağrısını Veto Etti: Ortadoğu’daki Gerginliğin Devamı

ABD, Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de ateşkes çağrısını içeren bir tasarıyı veto etti. Bu veto, ABD’nin İsrail ile ilgili BM Güvenlik Konseyi tasarılarına karşı 49. kez veto gücünü kullandığı anlamına geliyor. Bu gelişme, uluslararası camiada büyük bir tepkiyle karşılandı.

Tasarı, Güvenlik Konseyi’nin 10 seçilmiş üyesi tarafından sunuldu ve ABD dışında tüm üyeler bu öneriyi destekledi. Bu veto, ABD’nin İsrail’e sağladığı diplomatik desteğin bir parçası olarak görülüyor ve bu destek, son bir yıl içinde Gazze’deki savaşın devam etmesine zemin hazırladı. Bu durum, Washington’ın uzun yıllardır iki partili bir politika çerçevesinde İsrail’in yanında yer aldığı gerçeğini de gözler önüne seriyor.

ABD’nin Veto Kullanım Geçmişi

  • 1970 yılından bu yana ABD, İsrail ile ilgili tasarılar üzerinde 48 kez veto kullandı.
  • İlk veto, 1970’te, “Orta Doğu’daki kötüleşen duruma” dair bir endişe ifadesi içeren S/10784 tasarısıydı.

ABD, her yıl İsrail’e yaklaşık 3 milyar dolarlık askeri yardım sağlarken, aynı zamanda uluslararası alanda İsrail’in en büyük müttefiki konumunda. Güvenlik Konseyi’nde, Filistinlilere yönelik diplomatik eylemleri engellemek için veto yetkisini sıkça kullanıyor.

Gazze’de Savaş ve İnsan Kaybı

7 Ekim 2023’te Hamas ve diğer Filistinli gruplar, güney İsrail’e sürpriz bir saldırı düzenledi. Bu saldırıda yaklaşık 1,140 kişi yaşamını yitirirken, 240 kişi de rehin alındı. İsrail, bu saldırıya karşılık olarak kapsamlı bir hava bombardımanı ve ardından Gazze’ye tam bir kara operasyonu başlattı. Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre, şu ana kadar 44,000’den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Ancak bazı tahminler ise bu sayının 186,000’e kadar çıkabileceğini öne sürüyor.

Ateşkes Çağrıları ve ABD’nin Engelleme Politikasının Sonuçları

Savaş başladığından beri Güvenlik Konseyi’nde ateşkes çağrısında bulunan dört farklı tasarı önerildi, ancak bu çabalar ABD tarafından defalarca engellendi. Ayrıca, Filistin’in Birleşmiş Milletler’de tam üye olarak tanınmasını amaçlayan bir tasarı da ABD tarafından veto edildi. Bu engellemeler, dünya genelinde birçok liderin ve Washington’ın batılı müttefiklerinin tepkisini çekti.

AYRICA OKUYUN  Iran ve Irak'ın Suriye Üzerinde Ortak Endişeleri Var

Sonuç

ABD’nin veto gücünü kullanması, uluslararası diplomasi açısından önemli sonuçlar doğuruyor. Gazze’deki çatışmaların sona ermesi için yapılan çağrılar, ABD’nin tutumu nedeniyle sıklıkla başarısız oluyor. Siz de bu konuda düşüncelerinizi bizimle paylaşın veya benzer makaleleri okumak için bizi takip edin.

Daha fazla bilgi için BM Güvenlik Konseyi’nin resmi web sayfasını ziyaret edebilir veya Gazze’deki son gelişmeleri takip eden haber kaynaklarına göz atabilirsiniz.

Benzer Haberler

İngiltere, Netanyahu'nun tutuklanıp tutuklanmayacağını söylemedi

İngiltere, Netanyahu’nun tutuklanıp tutuklanmayacağını söylemedi

İngiltere hükümeti, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun İngiliz topraklarına girmesi durumunda gözaltına alınıp alınmayacağına dair açıklama yapmaktan kaçındı. Bu durum, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından tartışma başlattı. Liberal Demokratlar, hükümetin gözaltı emirlerine uymasını talep etti. 2001’de çıkarılan yasa, Netanyahu’nun gözaltına alınmasını zorunlu kılıyor. Amnesty International, hükümetin uluslararası hukuka saygı göstermesi gerektiğini vurguladı. İngiltere, UCM’nin kararını destekleyerek uluslararası hukukun gerekliliklerini yerine getirmelidir. Hükümetin, Netanyahu’nun İngiltere’ye girişi durumunda hızlı hareket etmesi gerektiği belirtildi.

Gaza'da Ölü Sayısı 44,000'e Yaklaşıyor; Savaş Devam Ediyor

Gaza’da Ölü Sayısı 44,000’e Yaklaşıyor; Savaş Devam Ediyor

Gazze’deki insani kriz derinleşiyor. İsrail’in düzenlediği saldırılarda, Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 13 Filistinli hayatını kaybetti ve toplam ölü sayısı 43,985’e ulaştı. Saldırılarda yaklaşık 104,092 kişi yaralandı. Bakanlık, son 24 saatte iki aile katliamı gerçekleştiğini ve birçok insanın hâlâ enkaz altında mahsur kaldığını bildirdi. Uluslararası toplum, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini soykırım olarak nitelendirirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ateşkes çağrısında bulundu. İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım davasıyla karşı karşıya. Gazze’deki durum, uluslararası dikkat çekmeye devam ediyor.

Ramazan Bayramı 2025: Tarih ve Bilmeniz Gerekenler

Ramazan Bayramı 2025: Tarih ve Bilmeniz Gerekenler

Müslümanlar, Ramazan ayının sona ermesiyle Ramazan Bayramı’na hazırlanıyor. Bayram, oruç açma festivali olarak kabul edilmekte ve sevdiklerle birlikte kutlanmaktadır. Bu yılki kutlamalar, İsrail’in Gazze’deki savaşı ve Yemen’deki saldırılar nedeniyle hüzünlü bir atmosferde geçecek. Ramazan Bayramı, 30 veya 31 Mayıs’ta kutlanacak. Gelenekler arasında yeni kıyafetler giymek, evleri süslemek, aile ziyaretleri yapmak ve Zakat al-Fitr vermek yer alıyor. Bayramda genellikle kahk, qatayef ve kunafa gibi geleneksel tatlılar tüketiliyor. Ramazan Bayramı, Ramazan’ın sonunda oruç açmayı ifade ederken, Kurban Bayramı iki ay sonra kutlanır.

Gazze'de ölü sayısı 50,100'ü geçti, 62 Filistinli daha öldürüldü

Gazze’de ölü sayısı 50,100’ü geçti, 62 Filistinli daha öldürüldü

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırıları sonrasında ölü sayısı 50,144’e yükseldi. Ekim 2023 itibarıyla 62’den fazla Filistinli yaşamını yitirirken, yaralı sayısı da 113,704’e çıktı. Sağlık Bakanlığı, birçok kurbanın yıkıntılar altında kaldığını ve kurtarma ekiplerinin ulaşmakta zorluk yaşadığını bildirdi. Bu saldırılar, Ocak ayında başlayan ateşkes ve mahkum takası anlaşmalarına rağmen gerçekleşti. Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail liderleri hakkında tutuklama emirleri çıkardı. Gazze’deki insani kriz derinleşirken, uluslararası toplumun acil müdahale çağrıları artıyor.

Yeni Yahudi Kroniği editörü: Filistin kimliği 'şiddete odaklanmış'

Yeni Yahudi Kroniği editörü: Filistin kimliği ‘şiddete odaklanmış’

İngiltere’nin eski Yahudi haber kaynağı Jewish Chronicle’ın yeni editörü Daniel Schwammenthal, Filistin ulusal kimliğini “şiddete odaklanan” bir kimlik olarak tanımlaması ve başörtülerini “baskı” sembolleri olarak nitelendirmesiyle tartışmalara yol açtı. Schwammenthal, 2021’den beri editörlük yapan Jake Wallis Simons’ın yerine geçti ve öncesinde The Wall Street Journal’da çalıştı. Geçmişteki açıklamaları da eleştirilere neden olmuştu. Atanması, Gazze’deki savaşla ilgili iddialar ve derginin “uydurma” haberlerle gündeme gelmesinin ardından geldi. Schwammenthal’ın açıklamaları, toplumsal ve uluslararası düzeyde yankı uyandırmaya devam ediyor.

İsrail, kutsal ayın 2. Cuma'sında Mescid-i Aksa'ya erişimi kısıtladı

İsrail, kutsal ayın 2. Cuma’sında Mescid-i Aksa’ya erişimi kısıtladı

Filistinlilerin Kudüs’e erişimi, özellikle Ramazan’ın ikinci Cuma günü Al-Aksa Camii’ne ulaşmaya çalışanlar için büyük zorluklar yaratıyor. İsrail, Batı Şeria’dan Kudüs’e girişte katı kısıtlamalar uyguluyor ve bu durum yerel halkın ibadet haklarını olumsuz etkiliyor. Filistinlilerin kimlikleri dikkatlice inceleniyor ve birçok kişi özel izinlerine rağmen girişte engelleniyor. Yeni kısıtlamalarla yalnızca 55 yaş üstü erkekler, 50 yaş üstü kadınlar ve 12 yaş altı çocuklar Al-Aksa’ya girebilecek. Bu kısıtlamalar, İsrail’in Doğu Kudüs’ü Yahudileştirme çabalarının bir parçası olarak görülüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir