Holokost’u anarken, Gazze soykırımı mağdurları yürüyüşe geçti

BBC’nin Auschwitz Yayını ve Filistinli Göçmenlerin Tarihi Dönüşü

BBC’nin Auschwitz’teki 80. kurtuluş yıldönümü için planladığı ‘Today’ programı, beklenmedik olaylarla karşılaştı. Bu önemli gün, dünya sahnesinde gerçekleşen başka bir olay tarafından gölgede bırakıldı; bu da, 15 aylık bir soykırım, açlık ve hastalık sürecinden geçen yüz binlerce Filistinlinin, Kuzey Gaza’ya geri dönüş yürüyüşüydü.

Bu tarihi an, birçok calametin dışarıda bir yayıncıyı etkileyebileceğini gösteriyor. İnternet ve uydu yayıncılığı çağında, Polonya’dan gelen bağlantıların kesilmesi yalnızca saniyelerlik bir kesinti olabilirdi. Ancak, BBC’nin bu önemli olay için planladığı yayının, dünya genelinde başka olaylarla kesintiye uğrayabileceği gerçeği de göz ardı edilemez.

Auschwitz’te Tarihi Anlar ve Dikkat Çeken Eksiklikler

Polonya’daki anma etkinliğine katılan dünya devlet adamları arasında dikkat çeken iki önemli eksik vardı. Birincisi, Nazi ölüm kampını kurtaran ülkenin lideri olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’di. İkincisi ise, Avrupa’nın Holokost üzerindeki suçluluğunu kullanarak Filistin’deki etnik temizleme girişimlerini meşrulaştırmaya çalışan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ydu. Netanyahu’nun Auschwitz’teki etkinliğe katılmaması, iki önemli sebepten kaynaklanıyordu; birincisi, Gazze’deki savaş suçları nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından çıkarılan tutuklama emri korkusuydu. İkincisi ise, bir dizi yolsuzluk suçlamasıyla bir İsrail mahkemesinde bulunma zorunluluğuydu.

Medyada Eşit Olmayan Yansımalar

İsrail’in Holokost hayatta kalanlarına yönelik tarihi ihmali, ana televizyon kanallarının BBC gibi anma programlarına geçiş yapmamasıyla daha da belirgin hale geldi. Bu durum, İsrail’in eleştirmenlerini "antisemitizm" ve "Holokost inkârı" ile suçlama alışkanlığıyla çelişen bir tutum sergiledi. BBC, bu durumu görmezden gelerek, haber değerleri konusunda Sovyet tarzı bir yaklaşım benimsedi.

Gazze’deki Durum ve Küresel Tepkiler

Gazze’deki durumu ele alan konuşmalar, Holokost’un derslerinin unutulmaması gerektiği vurgusunu ön plana çıkardı. Ancak, Nazi döneminde Yahudilere yapılanların, son 15 aylık süreçte Filistinlilere yapılanlarla karşılaştırılması, konuşmalarda göz ardı edilen bir gerçeklik olarak öne çıktı.

Aynı gün, Filistinlilerin haklarını geri kazanma mücadelesi, tarihi bir dönüşümle birleşti. 27 Ocak, sadece Auschwitz’in kurtuluşu değil, aynı zamanda Filistinlilerin topraklarına geri dönüşü için de bir simge haline geldi.

Filistinlilerin Umut Dolu Dönüşü

Bu hafta, yüz binlerce Filistinlinin geri dönüşü, tarihi bir an olarak kaydedildi. Gazze’nin kuzeyine dönüş, yalnızca fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda Filistinlilerin ulusal kimliğinin yeniden inşası için bir adım olarak görüldü.

Gazze’nin kuzeyinde, en az 500,000 Filistinlinin dönüşü, savaşın yıkımı ve kayıplarına rağmen gerçekleşti. Bu durum, Filistin halkının direncini ve umudunu simgeliyor.

Sonuç ve İleriye Dönük Bakış

Bu tarihi olay, Filistinli mültecilerin haklarını geri kazanma mücadelesinin sadece bir başlangıcı. Netanyahu ve Trump’ın etnik temizlik planları, artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Filistinlilerin topraklarına geri dönüşü, uluslararası topluma da önemli bir mesaj gönderiyor: Filistinliler, tarihsel haklarıyla birlikte burada kalacaklar.

Bu gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi bizimle paylaşın veya ilgili makalelerimizi okumaya devam edin!