Sudan'ın en büyük 'cihatçı' grubu RSF yenilince dağılacak

Sudan’ın en büyük ‘cihatçı’ grubu RSF yenilince dağılacak

Port Sudan’daki Al-Bara ibn Malik Tugayı: Yeni Gelişmeleri ve Savaşın Arkasındaki Gerçekler

Port Sudan’daki ofis, dışarıdan sıradan bir görüntü sunuyor; hiçbir tabela yok, içeride neler olduğunu belirten bir işaret yok. Ancak içeride, modern giysiler giymiş, zengin ve üst orta sınıf ailelere ait olduğu düşünülen genç erkekler bulunuyor. Bunlar, tıraşlı yüzleriyle üniversite mezunlarıdır. Fakat, Sudan’ın İslamcı hareketine bağlı olan ve 1989’dan 2019’a kadar ülkeyi yöneten otokrat Ömer el-Beşir döneminde gelişen bir ideolojinin geri dönüşü için bir cephe olarak suçlanan sert militan gruplardan birinin parçasıdırlar.

Bu ofisten ve ordunun kontrolündeki diğer Sudan şehirlerinden, grup gençleri kendi saflarına katmaya, hareketlerini ve taşımalarını organize etmeye ve ordunun özel destek güçleriyle koordinasyon sağlamaya çalışıyor.

Al-Bara ibn Malik Tugayı’nın Yeniden Ortaya Çıkışı

Al-Bara ibn Malik Tugayı, İslamcı bir paramiliter grup olan Halk Savunma Güçleri’nin (PDF) bir parçası olarak kuruldu. Bu grup, Beşir’in Sudan devletine karşı John Garang liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Ordusu’na (SPLA) karşı savaşmıştır. PDF, 2019’da Beşir’in devrilmesinin ardından dağıtıldı, ancak bu durum uzun sürmedi; 2023’te yeniden ortaya çıktı.

Savaşın başladığı Nisan ayından önce, al-Bara ibn Malik’in bazı üyeleri, ordunun, RSF ve Sivil Özgürlük ve Değişim Güçleri (FFC) koalisyonu arasında müzakere edilen çerçeve anlaşmasına karşı Ramazan iftarları organize ederek ve miting konuşmaları yaparak, Hartum’da yeniden ortaya çıktı. Bu çerçeve anlaşması savaşın sebeplerinden biriydi ve savaş patlak verdikten sonra al-Bara ibn Malik’in etkisi hızla arttı, özellikle de ordu komutanı Abdel Fattah al-Burhan 2023 yazında RSF’ye karşı savaşmak isteyenler için askeri eğitim kampları açtığında.

Tugayın sözcüsü Amar Abdul Wahab Sid Ahmed, ordunun saflarındaki “cihadçı” gruplar içerisindeki savaşçı sayısının 20,000’in üzerine çıktığını belirtti. “Savaşın ilk günlerinden itibaren, farklı siyasi geçmişlere sahip gençler, RSF’ye karşı savaşmak ve kendilerini ve ailelerini savunmak için SAF’ın kamplarına gitmekte,” dedi.

AYRICA OKUYUN  Küçük, Filistin aktivizmi nedeniyle ABD'den sınır dışı ediliyor

Al-Bara ibn Malik Tugayı’nın Etkisi

Al-Bara ibn Malik Tugayı, sosyal medyada ordunun RSF’ye karşı savaştığı genç “cihadçıların” yüzlerce videosuyla tanınır hale geldi. Grubun artan etkisi, bağımsız operasyonları, sloganları, afişleri ve diğer taktikleri, onu tartışmalı bir hale getirdi.

Son olarak, geçen Nisan ayında, grubun düzenlediği bir Ramazan iftarında yapılan bir drone saldırısında 15 kişi hayatını kaybetti. Daha sonra, Haziran ayında, liderleri Al-Misbah Abuzeid Talha, Suudi Arabistan’da birkaç İslamcı ile yaptığı toplantılar nedeniyle tutuklandı.

Al-Bara ibn Malik’in savaşçıları, İslami bir grup olarak kendilerini gösteren parmak sembolü ile tanınmaktadır. Bu durum, sivil toplumun büyük kesiminden eleştiriler almaktadır.

Savaşın Etkisi ve Gelecek

Al-Bara ibn Malik Tugayı, savaş sırasında pek çok korkunç suçla suçlanmaktadır, ancak Sid Ahmed bu iddiaları reddetmektedir. “Al-Bara ibn Malik’in güçlerinin kimseyi gözaltına alma veya tutuklama yetkisi yoktur,” dedi. “Biz, sivil halkı korumak için özel operasyonlar düzenliyoruz.”

Birleşmiş Milletler, 31 Ocak’ta yaptığı bir açıklamada, Khartum’un kuzeyindeki sivil infazlarla ilgili derin endişelerini dile getirdi ve bu olayların arkasında al-Bara ibn Malik tugayını işaret etti.

Sonuç

Al-Bara ibn Malik Tugayı, Sudan’daki savaşın gidişatında önemli bir rol oynamaktadır. Savaşın sona ermesinin ardından grubun dağılacağını belirtmesine rağmen, savaşın seyrine etki eden bir güç olarak kalmaya devam etmektedir. Sid Ahmed, “Biz yalnızca RSF’yi yenmek için savaşıyoruz,” diyerek grubun politik bir kimliğe sahip olmadığını vurguladı.

Okurlarımız, bu konudaki düşüncelerini paylaşabilir veya ilgili makaleleri okuyabilir. Sudan’daki gelişmeler hakkında daha fazla bilgi için Middle East Eye ve Al Jazeera gibi kaynaklardan faydalanabilirsiniz.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir