Hindistan’daki Müslümanlar için Ramazan Korku Zamanı
Ramazan ve Hindistan’da Müslümanların Karşılaştığı Zorluklar
Ramazan, dünya genelindeki Müslümanlar için huzur dolu bir dönem olmalıdır. Ancak Hindistan, "dünyanın en büyük demokrasisi", bu ayı farklı bir gerçeklikle karşılıyor. Ramazan’ın getirdiği ruhani atmosfer, sokaklardaki kalabalıkların çığlıkları, buldozer sesleri ve cenaze törenleri ile gölgeleniyor. Her gün bir Müslüman gözaltına alınıyor, dövülüyor veya öldürülüyor. Bir caminin kapısına saldırılıyor ve bir ev yıkılıyor.
Hindistan’daki Müslümanların varlığı, adeta bir suç olarak görülüyor. Kanıt aramak gerekmiyor; sosyal medya paylaşımlarında, viral videolarda ve basında bu durumu destekleyen birçok örnek bulmak mümkün. Bir zamanlar bu olaylar şok edici sayılırken, artık neredeyse kayıtsız kalınıyor.
Şiddet ve Normalleşmesi
Hindistan’da Müslümanlar için şiddet, o kadar sıradan bir hale geldi ki, artık yaşamın arka planında bir ses gibi algılanıyor. Bu yıl Ramazan, Hindu bayramı Holi ile çakıştı ve birçok şehirde Hindu milliyetçi gruplar, Holi geçit törenlerini Müslümanları taciz etme bahanesi olarak kullandı. Başlangıçta bir "kutlama" olarak görülen bu olaylar, kısa sürede organize bir şiddete dönüştü.
- Nagpur Olayı: Maharashtra’da, Hindu milliyetçilerin bir Mughal hükümdarının türbesinin yıkılmasını talep etmesiyle başlayan şiddet, birçok yaralanmaya sebep oldu.
- Cezalandırılan Müslümanlar: Olay sonrası 50’den fazla kişi tutuklandı ve bunların hepsi Müslümandı. Şiddeti kışkırtanlar ise cezasız kaldı.
Holi ve Müslümanların Maruz Kaldığı Tacizler
Holi sırasında, camilere renkli tozlar atıldığına dair videolar sosyal medyada yayıldı ve Aligarh’da yetkililer camilerin üzerine branda çekerek, Müslümanların görünmemesi için adeta bir "evde kal" emri verdi. Uttar Pradesh’teki diğer bölgelerde de benzer uygulamalar görüldü.
- Sambhal’daki Açıklama: Polis, Müslümanların Holi geleneğinden etkilenmemesi için evde kalmalarını önerdi. Bu açıklama, Uttar Pradesh Başbakanı tarafından savunuldu ve mesaj netti: "Görünmez kalın, küçülün, var olmayın."
Bu durum, Müslümanların medyaya konuşmasının cezalandırılmasıyla daha da kötüleşti. Hindistan’da Müslümanların çektiği acılar, hem kalabalıklar tarafından hem de devlet güçleri tarafından sürekli olarak pekiştiriliyor.
İslamofobinin Yaygınlaşması ve Kamu Tepkisi
Hindistan’da Müslümanların maruz kaldığı bu durum, sadece dini gerginliklerle ilgili değil; aynı zamanda güç ve kontrol ile ilgili bir meseledir. Müslümanların varlığı, bir provokasyon olarak algılanıyor ve bu durum, kamuoyunda büyük bir kayıtsızlıkla karşılanıyor. Medya, toplumsal gerilimleri artırmakta ve devlet şiddetini haklı çıkarmakta önemli bir rol oynuyor.
- Kamu Tepkisi: Müslümanların yaşadığı acılar, artık beklenen bir durum haline geldi. Toplum, her yeni saldırıyı kayıtsızlıkla karşılıyor ve geçiştiriyor.
Sonuç: Müslümanların Kararlılığı
Ramazan ayında, Müslümanlar sabah erken saatlerde uyanıyor ve oruç tutuyor. Ancak bu, sadece bir ibadet değil; aynı zamanda bir direniş biçimi haline geliyor. Müslümanlar, ibadetlerini yaparken bile, dışarıda kendilerine yönelik bir saldırının planlandığını biliyorlar.
Bu zorluklara rağmen, Müslümanlar varlıklarını sürdürmeye kararlı. Adalet arayışında beklemedikleri gibi, yaşamaya devam ediyorlar. Bu da, onların direnişinin bir parçası.
Çağrı
Bu zorluklar hakkında daha fazla bilgi edinmek veya görüşlerinizi paylaşmak isterseniz, lütfen yorum yapın ya da ilgili makaleleri okuyun. Müslümanların yaşadığı bu acılar, sadece Hindistan’daki bir sorun değil; tüm dünyanın dikkat etmesi gereken bir mesele.
