Jerusalem’de Hristiyanlar, Silahın Gölgesinde Paskalya Kutluyor
Başlık: Kudüs’teki Al-Aksa Camii’nde Müslümanlar Dışlanırken Yahudi İbadetçilerde Tarihi Artış
Giriş:
Kudüs’ün Eski Şehri’nde, Yahudi bayramı Pesah sırasında, neredeyse hiçbir Filistinli görünmüyordu. Al-Aksa Camii’ne giden ana caddelerdeki ibadetçi kalabalıkları, polis memurları, silahlı yerleşimciler ve metal kapılarla değiştirildi. Dükkanların tümü kapalıydı. Al-Aksa Camii’nde tanıştığım nadir Filistinli kadınlardan biri, “Onlar (İsrailliler) bize tükürüyor; şal takanlarımızı hedef alıyorlar,” dedi. Bu durum, onun için artık herhangi bir Yahudi bayramında ibadet etmeyi kaçınılmaz hale getirmişti.
Al-Aksa Camii’ndeki Durum:
Al-Aksa Camii’nde silahlı polislerin, binlerce İsrailli yerleşimciyi caminin avlusuna escort etmesi dikkat çekiciydi. Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve diğer aşırı sağcı politikacılar da aralarındaydılar. Bu politikacılar için, "Tapınak Dağı" olarak adlandırdıkları yerdeki ibadetçi sayısındaki rekor artış, büyük bir kutlama sebebiydi.
- Pesah Döneminde İbadetçi Sayısındaki Artış:
- Tapınak Dağı yönetimi, Pesah döneminde 6,315 ibadetçinin içeri girdiğini ve bunun tüm zamanların rekoru olduğunu duyurdu.
- Bu durum, Müslümanların ibadet etmesinin engellendiği bir ortamda, İslam’ın en kutsal yerlerinden birinin seslerinin genellikle sinagoglara ait olan seslerle dolu olması açısından şok ediciydi.
Müslümanların İbadet Erişimi:
Bu durum, İsrail’in aşırı sağcıları için bir kutlama sebebi olsa da, Müslümanlar için derin bir yara açıyordu. Al-Aksa’daki İslami Vakıf, bu durumu yönetmekte çaresiz kaldı. Üst düzey bir yetkili, “Hiçbir şey üzerinde kontrolümüz yok,” dedi. Al-Aksa Kütüphanesi’ne çocuk oyuncakları bile sokmak için bir aydan fazla beklediklerini belirtti.
- Kral Abdullah II’nin Etkisi:
- Ürdün Kralı Abdullah II’nin, Al-Aksa Camii’nin resmi koruyucusu olarak, bu bölgede gerçek bir etkisi yok gibi görünüyor. Kral tarafından hediye edilen halılar bile içeri sokulmak için izin bekliyor.
Hristiyanların Durumu:
Eski Şehir’in diğer tarafında, Hristiyanların Kutsal Sepulcher Kilisesi’ne erişim sağlamaya çalışırken İsrailli polis tarafından saldırıya uğramaları, dini bir etkinliği savaş alanına dönüştürdü. Hristiyan bir ibadetçi, polis engelini aşarak kiliseye ulaşmayı başardı ve boş bir meydanın videosunu paylaşarak İsrail yetkililerinin iddialarının aksini ortaya koydu.
Kısıtlamaların Artışı:
Koronavirüs pandemisinden bu yana, İsrail’in Hristiyanların kiliseye ve meydanlara girişine yönelik sıkı kısıtlamalar uyguladığı bildirilmektedir. Bu kısıtlamaların her yıl daha da kötüleştiğini belirten Filistinli gazeteci Yanal Jabarin, Müslümanlar ve Hristiyanlar üzerindeki baskının arttığını vurguladı.
Sonuç ve Çağrı:
Palestineli Hristiyanlar, bu yılki Paskalya’yı soğuk bir atmosferde kutlamak zorunda kaldı. Gazze’de, geleneksel Paskalya kutlamaları sessiz kilise hizmetleriyle ve direnişin sembolik jestleriyle yer değiştirdi. Öne çıkan bir Hristiyan din adamı, bu durumun Filistinli Hristiyanların potansiyel yok oluşu ile sonuçlanabileceği uyarısında bulundu.
Bu konudaki düşüncelerinizi veya benzer makaleleri okumak için lütfen aşağıda yorum yapın.