Kırık Topraklar: Doha ve Dubai 1947'de Hindistan veya Pakistan Olabilirdi

Kırık Topraklar: Doha ve Dubai 1947’de Hindistan veya Pakistan Olabilirdi

Bir Yüzyıl Önce Arabistan Yarımadası’nın Tarihi: Modern Hindistan ile Bağlantıları

Bir yüzyıl önce, günümüz Yemen, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn ve Kuveyt’in de dahil olduğu Arabistan Yarımadasası’nın büyük bir kısmı, hukuken Hindistan’a aitti. Ancak, günümüzde Orta Doğu ve Hindistan altkıtasındaki pek çok kişi bu durumu bilmemekte ve çoğu, bu fikri gülünç ve absürt bulmaktadır. Tarihçi Sam Dalrymple, yeni yayımlanan "Shattered Lands: Five Partitions and the Making of Modern Asia" adlı kitabında bu gerçeği gözler önüne seriyor. Kitap, tarihsel olayların ve karakterlerin renkli bir anlatımını sunarak okuyucunun ilgisini çekiyor.

"Shattered Lands" Kitabının Önemi

Dalrymple, çok sayıda arşiv ve özel anıdan elde ettiği kanıtlarla, göz alıcı bir ilk eser ortaya koymuştur. Kitap, 1928’de on iki modern ülkenin – Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Burma, Nepal, Bhutan, Yemen, Umman, BAE, Katar, Bahreyn ve Kuveyt – Britanya’nın Hindistan İmparatorluğu’nun bir parçası olarak birlikte "bağlı" olduğunu ortaya koyuyor. Bu kitap, tarihsel bağlamda, bu ulusların geçmişini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip.

Tarihin Kayıp Parçaları

  • Hindistan İmparatorluğu: 1928 yılında, Hindistan İmparatorluğu altında bulunan bu ülkeler, dünya nüfusunun dörtte birini barındırıyordu.
  • Haritalardaki Gizlilik: Resmi haritalar, bu geniş imparatorluğu göstermemekteydi. Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkiler nedeniyle, bazı Arap devletleri haritalarda yer almıyordu.

Dalrymple, Muskat, Doha ve Dubai’nin 1889 Yorum Yasası uyarınca Hindistan’a ait olduğunu vurguluyor. Bu zengin Körfez devletleri, Hindistan’ın bağımsızlığı sırasında kaybedilen birkaç prenslikten biri olarak, tarihsel olarak büyük bir öneme sahipti. Bu durum, "Hindistan’ın en büyük kaybedilen fırsatı" olarak tanımlanıyor.

Ulusçuluğun Yükselişi

Dalrymple’nin kitabının en ilginç bölümlerinden biri, Hindu ulusçuluğunun Arabistan Yarımadasası’nın bölünmesindeki kritik rolünü inceliyor. Birçok Hint milliyetçisi, tarihi referans noktası olarak antik Hindu kutsal toprakları Bharat’a odaklandıklarından, Burma ve Arabistan’a ilgi göstermediler. Bu durum, Hindistan ulusçılığını zayıflattı ve alternatif siyasi vizyonların ortaya çıkmasına neden oldu.

AYRICA OKUYUN  Hindistan: Çevrimiçi paylaşımlar nedeniyle Cambridge'li Müslüman akademisyen tutuklandı

Aden’deki genç Arap gazeteci Muhammad Ali Luqman, Gandhi’nin ziyareti sırasında Hint milliyetçiliği ile ilgili önemli bir figür olarak öne çıkıyor. Ancak Aden’in Hindistan’dan ayrılmasıyla, petrol keşfi, kenti dünyanın en önemli limanlarından biri haline getirdi.

Yeni Ulusal Kimlikler

Gamal Abdel Nasser’in 1954’te Mısır’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla, Arap milliyetçiliği hızla yayıldı. Bu dönemde, birçok Arap devleti, vatandaşlığı "Arap olup olmadıklarına" bağlayarak, daha önce kozmopolit olan Hint Okyanusu toplumunu yerinden etti. Güney Asyalılar, bu yeni kimlikler altında genellikle "vatandaşlık çizgisi"nin yanlış tarafında kalıyor ve mülklerini satmak zorunda kalıyorlardı.

Sonuç ve Okuyucuya Çağrı

"Shattered Lands", yalnızca tarihsel bir eser değil, aynı zamanda modern toplumların dinamiklerini anlamak için önemli bir kaynak. Bu kitap, günümüzde büyük bir Güney Asya nüfusuna ev sahipliği yapan Körfez’de yankı uyandıracak ve aynı zamanda Hindistan altkıtasındaki tarihsel dogmaları sarsacak potansiyele sahip. Dalrymple’nin eserinin, tarihi ve kültürel bağları yeniden değerlendirmek için bir fırsat sunduğu kesin.

Okuyucuları, "Shattered Lands" hakkında düşüncelerini paylaşmaya ve benzer konulardaki makaleleri okumaya davet ediyoruz. Tarihin bu kayıp parçalarını gün yüzüne çıkarmak için birlikte keşfe çıkalım.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir