Avusturya, Gazze çocuklarını öldürme çağrısı nedeniyle İsrail elçisini sınır dışı etmeli
Avusturya’da Soykırım ve Demokrasi: Çelişkili Bir Durum
Demokrasi ve soykırım bir arada var olamaz. Birinin diğerine yol vermesi gerekir.
Geçmişte, bir diplomat açıkça soykırım çağrısında bulunduğunda, çocuklar için idam cezası talep ettiğinde ve bu taleplerin BM sözleşmelerine aykırı olduğunu kabul ettiğinde, tereddüt etmeden görevden alınırdı. Ancak, insan hakları ve uluslararası hukukun ilkelerine adanmış kurumların bulunduğu Birleşmiş Milletler ajanslarına ev sahipliği yapan Avusturya’da, anormal olan norm haline geldi.
Bu hafta sızdırılan gizli bir videoda, İsrail’in Avusturya büyükelçisi David Roet, soykırım, çocukların ölümü ve Gazze’nin tamamen yok edilmesi için sakin bir şekilde savunma yapıyor. Onun sözleri dehşet verici ama beklenmedik değil. O, bir hükümetin dolaylı desteklediği bir ses; şiddeti cezasız bir şekilde sürdürmesine izin verilmiş bir hükümetin sesi.
Gazze’deki Sivil Kayıplar ve Uluslararası Hukuk
Roet, Gazze’yi sanki sadece uzaktan gelen bir rahatsızlık gibi tanımlıyor; göz ardı edilmesi gereken bir engel. Ancak, utanç veya korku duymadan söylediği sözler, yargılayıcıdır. Gazze’deki masum sivillerin olmadığını ve silah taşıyan herkesin, hatta çocukların, infaz edilmesi gerektiğini dile getiriyor. Bu, uluslararası hukuku doğrudan ihlal eden bir durumdur ve iki milyondan fazla insanın, bu insanların bir milyonunun çocuk olduğu gerçeğini inkâr etmektedir.
-
Uluslararası Hukukun Koruma İlkeleri: Sivil halk her koşulda korunmalıdır. Roet’in sözleri, İsrail hükümeti tarafından tam olarak desteklenmektedir ve uluslararası insani hukuka aykırıdır.
- Avusturya’nın Rolü: Avusturya, Roet’i platforma çıkararak bu durumu kayıtsızlıkla karşılıyor. Ne onun sözlerini kınadı ne de görevden aldı.
Diplomasi ve İnsanlık
Bu durum, sadece bir diplomasi meselesi değil, hayat ve ölüm meselesidir; insanlık ile kayıtsızlık arasındaki çelişkidir. Dünya, soykırım çağrısına karşı harekete geçecek mi? Yoksa yine sessiz kalıp bu kötülüğün yayılmasına mı tanık olacak?
Videodaki bir başka rahatsız edici an, eski bir Avusturya konsolosu olan Gunter Wiehl-Volgger’in Gazze’de golf oynamak hakkında şaka yapmasıdır. Bu, sıradan bir yorum değil; Gazze’yi işgal edilen bir oyun alanı olarak gören birinin sesi.
İnsani Değerlerin İhlali
Roet, “İsrail’i gururla temsil ediyorum” derken, masum sivillerin olmadığına dair beyanlarıyla insanları dehumanize ediyor.
-
Uluslararası Kanunlar ve İnsan Hakları: Roet’in ifadeleri, insan haklarının en temel kurallarını ihlal ediyor. Çocuklar, bir savaşta korunması gereken varlıklardır. Ancak Roet, çocukların öldürülmesini açıkça savunuyor.
- Uluslararası Anlaşmalar: Avusturya, BM Sözleşmesi ve Viyana Diplomatic İlişkiler Sözleşmesi çerçevesinde, diplomatların uluslararası topluluğun belirlediği standartlara uymalarını sağlamakla yükümlüdür.
Sonuç ve Çağrı
Roet’in söyledikleri yalnızca bir hata değil; bunlar, hepimizi bağlayan temel, devredilemez hakların reddidir. Ve hâlâ, Avusturya hükümeti hiçbir şey yapmamaktadır. Roet, videoda Avusturya Başbakanı Christian Stocker ile ne kadar yakın olduğunu övünerek dile getiriyor: “Başbakanın WhatsApp’ı bende var.”
Dünya şimdi bir seçim yapmak zorunda: Soykırıma karşı mı duracak, yoksa bunu normalleştirenlerle mi birlikte hareket edecek?
Avusturya’dan gelen sessizlik, derin bir kayıtsızlığı yansıtıyor. Eğer Avusturya, Roet’i görevden almazsa, BM’nin Viyana’daki operasyonlarını buradan taşımak zorunda kalması gerekir. Uluslararası hukuku ve insan haklarını savunan kurumlar, soykırımı tolerans gösteren bir ülkede faaliyet göstermemelidir.
Avusturya harekete geçmezse, bu sadece Avusturya’nın değil, tüm dünyanın başarısızlığıdır. Viyana’nın BM çerçevesinde faaliyet gösteren herhangi bir ülke, Avusturya’nın soykırıma olan katkısını sorgulamayarak, bu kötülüğün bir ortağı haline gelecektir.
Tarih hepimizi yargılayacak. Avusturya’nın Roet’i görevden almaması unutulmayacak. Dünya şimdi bir seçim yapmak zorunda: Soykırıma karşı mı duracak, yoksa bunu normalleştirenlerle mi birlikte hareket edecek? Seçim bizim. Sessiz kalmak için çok yüksek bir bedel var.
Düşüncelerinizi paylaşmak veya ilgili makaleleri okumak için lütfen yorum yapın!