Maccabi Taraftarından Hayır Koşularına: UK Medyası Müslüman Tehdidi Yaratıyor

Maccabi Taraftarından Hayır Koşularına: UK Medyası Müslüman Tehdidi Yaratıyor

İngiltere’deki Müslüman Toplumu Üzerindeki Medya Manipülasyonu: Gerçekler ve Yanılsamalar

İngiltere’nin Batı Ortağı’ndaki polis, Maccabi Tel Aviv’in Aston Villa ile oynayacağı maçta deplasman taraftarlarının stadyuma girmesini yasakladığını duyurduğunda, bu durum futbol odaklı bir haber olmalıydı – kalabalık güvenliği ile ilgili bir polis kararıydı. Ancak, bu durum, Müslümanlar etrafında şekillendirilmiş bir medya gösterisine dönüştü.

Eleştirel yorumcular, Birmingham’daki Villa Park’ın “yüzde 29 Müslüman” bir seçim bölgesinde yer aldığını belirterek, Maccabi taraftarlarını tehdit eden Müslüman sakinleri ima ettiler. Bu mesaj açıktı: Yerel bir kamu düzeni kararı, “Müslüman sorunu” haline dönüştürüldü. Polisin ele alması gereken bir mesele, Britanya’nın kültür savaşlarında bir vekil çatışmasına dönüştürüldü.

Medya ve Müslüman Toplumu Üzerindeki Yanlış Anlamalar

Buna benzer bir durum, Cumbria’da Güney Göller İslami Merkezi tarafından önerilen mütevazı bir cami projesinin “mega-cami” skandalına dönüştürülmesiyle de görüldü. Uydurma bilgilerin yayılması, aşırı sağcı aktivistler tarafından körüklendi ve bu durum, öncelikle aşırı sağcı GB News tarafından pekiştirildi. Yerel aileler için bir dua alanı, “Göl Bölgesi’nin İslamlaşması” sembolü haline geldi.

Aynı şekilde, Doğu Londra Camii’nin düzenlediği yıllık hayır koşusu – 13 yaş altı erkekler, kızlar ve erkekler için açık, mülteci yardımı, gıda bankaları ve gençlik projeleri için fon toplama amacı taşıyan – “şeriat sızıntısı” örneği olarak yeniden şekillendirildi. Doğu Londra Camii’nin programlar sorumlusunun belirttiğine göre, medya, bu konuda büyük kadın cemaatinin görüşünü sormadı ve onların yasaklı olduğu varsayımında bulundu.

Yanlış Bilgilendirme ve Duyarsızlık

Seçici odaklanma, kendi hikayesini anlatıyor. Birkaç cinsiyet ayrımcı topluluk etkinliği sansasyonel hale getirirken, Britanya Müslümanlarının geniş hayırseverliği göz ardı ediliyor. Araştırmalar, ülkedeki Müslümanların, ortalama bağışçının dört katı kadar hayır yaptığına işaret ediyor – kişi başı yıllık yaklaşık 708 sterlin ($947) ile, genel Britanya ortalaması ise 165 sterlin. Ancak, bu toplumun cömertliğini vurgulayan hikaye, ana akım ulusal, bölgesel ve yerel medya tarafından hiçbir şekilde ele alınmadı.

AYRICA OKUYUN  Halal Navi: Müslüman Seyahatçiler için Japonya Rehberi

Müslümanların bir tehdit olarak sunulması, onlara karşı duyulan önyargıyı besleyen bir medya ekonomi oluşturuyor. Bu durum, komşuları şüpheli hale getirme ve vatandaşları günah keçisi yapma makinesinin kolaylığına işaret ediyor.

Müslümanlara Yönelik Şiddetin Görmezden Gelinmesi

Son zamanlarda yaşanan fiziksel saldırılar, bıçaklamalar ve cami vandalizmleri, Müslümanları kurban olarak kabul etmeyen bir medya makinesi tarafından göz ardı ediliyor. Örneğin, Leeds’teki camilere ve İslami bir merkeze yönelik saldırı planlayan üç aşırı sağcı ekstremistin hapsedildiği gün, BBC Radio 4, Müslümanların “entegrasyon sağlamadığını” tartışmayı tercih etti.

Müslümanların ayrımcılık bildirimleri ele alındığında, medya özgürlük meselesine kayarken, önyargı yüzeye çıktığında bu durum sadece bir görüş olarak rapor ediliyor. Müslümanların toplumsal cömertliği göz ardı ediliyor. Bu formül, yapısal bir sorun olup, korku üzerine inşa edilmiş bir editoryal ekonomi sürdürüyor.

Sonuç ve Okuyuculara Çağrı

Villa Park yasağı, Cumbria cami skandalı ve Doğu Londra hayır koşusu gibi örnekler, belirli bir bağlamın tartışmaya dönüştürülmesinin birer örneğidir. Müslümanlar, Britanya yaşamında basit katılımcılar değil; sadakat ve tehdit üzerine devam eden bir ahlak oyununda figürler haline getiriliyor. Bugün Britanya’da Müslümanların, toplumun dinamik bir parçası olarak yer aldığı bir ortamda, bu durumun bir gazetecilik mi yoksa bir ajanda belirleme süreci mi olduğunu sorgulamak gerekiyor.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın veya bu konuyla ilgili diğer makaleleri okumak için tıklayın.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir