Taif'tan Bugüne: Hizbullah'ı Silahsızlandırma Çabaları

Taif’tan Bugüne: Hizbullah’ı Silahsızlandırma Çabaları

Hezbollah, Silahlarını Lübnan Devletine Teslim Etmeyeceğini Açıkladı: Geçmişten Günümüze Silahsızlanma Direnişi

Hezbollah’ın son zamanlarda Lübnan devletine silahlarını teslim etmeyeceğini açıklaması, hareketin silahsızlanmaya karşı sert bir direniş gösterdiği önemli anları hatırlatıyor. Son birkaç ay içinde, Hezbollah Genel Sekreteri Naim Qassem, hareketin silahlarını İsrail Lübnan topraklarını işgal ettiği sürece saklayacağını defalarca yineledi. Bu durum, "Hezbollah silahları" anahtar kelimesinin önemini artırıyor.

Ağustos ayında, ABD ve Arap baskısının artmasıyla Lübnan hükümeti, yıl sonuna kadar bir devlet tekeli oluşturma hedefiyle orduya bir plan hazırlama talimatı verdi. Bu adım, zayıflamış bir Hezbollah üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. İsrail ile yaşanan kanlı savaş, hareketin tarihsel lideri Hasan Nasrallah’ın suikasti ve üst düzey askeri liderliğinin büyük kısmının kaybıyla sonuçlandı.

Hezbollah’ın Silahları: Neden Vazgeçmiyor?

Hezbollah, savaşın sona ermesinin ardından 5 bölgenin hala İsrail tarafından işgal altında olduğunu ve bu silahların, devam eden İsrail hava ihlalleri, insansız hava aracı saldırıları ve potansiyel tehditlere karşı caydırıcı bir unsur olduğunu savunuyor.

  • Savaşın Sonuçları: 2000 yılında, İsrail’in Lübnan’ın güneyinden çekilmesine yol açan sürekli gerilla savaşları.
  • Silahsızlanma Direnişi: 1986’dan bu yana Hezbollah, devletin silahlarını teslim etme çağrılarına karşı güçlü bir direniş gösterdi.

Tarihsel Dönüm Noktaları ve Silahsızlanma

1986: Üçlü Anlaşma

Hezbollah’ın silahsızlanma taleplerini reddetmesi, 1986 yılına kadar uzanıyor. Lübnan iç savaşının ortasında, hareket, herhangi bir barış anlaşmasının silahlarını devretmek zorunda kalabileceğinden endişe ediyordu. 1985’te imzalanan Üçlü Anlaşma, Lübnan’daki ana mezhepler arasında güç paylaşımını öngörüyordu ve silahlı grupların silahsızlanmasını talep ediyordu.

Hezbollah lideri Nasrallah, "Silahlarımızı teslim edeceğimizi düşünenlere, bunu yapmayacağımızı söylüyorum." diyerek yanıt verdi.

1988: Şii Güç Mücadelesi

1988’de, Hezbollah’a karşı bir tehdit olarak Amal Hareketi ortaya çıktı. Amal, silahların yalnızca kendi otoritesi altında kullanılabileceğini savunarak, Hezbollah’ın gücünü baskı altına almaya çalıştı. Ancak Hezbollah, silahlarını tutma ve güneydeki askeri eylem özgürlüğünü koruma konusunda ısrar etti.

AYRICA OKUYUN  Jaipur'da Avukatlar, Hakim Qureshi'yi Mahkemede Dövdü

1989: Taif Anlaşması ve Hezbollah’ın İstisnası

Taif Anlaşması, 1989 yılında Lübnan iç savaşını sona erdirdi. Anlaşma, Lübnan’daki tüm silahlı örgütlerin altı ay içinde silahsızlanmasını talep ediyordu. Ancak Hezbollah, bu talebi reddetti ve silahlarını korumayı başardı.

Son Gelişmeler ve Gelecek Perspektifi

Lübnan hükümeti, orduya silahları kontrol altına alma planı hazırlaması için talimat verdi. Bu durum, Hezbollah için yeni bir zorluk oluşturmaktadır. 2005 sonrası, Hezbollah’ın silahları, Lübnan siyasi arenasında tartışmalı bir konu haline geldi ve bu durum, 2008’de şiddetli çatışmalara yol açtı.

Sonuç ve Okuyucu Yorumları

Hezbollah’ın silahları üzerindeki tartışmalar, Lübnan’daki siyasi dengeyi etkilemeye devam ediyor. Okuyucularımızı, bu konudaki düşüncelerini paylaşmaya ve ilgili makaleleri okumaya davet ediyoruz. Hezbollah’ın silahları ve Lübnan’daki siyasi dinamikler hakkında daha fazla bilgi edinmek için Middle East Eye ziyaret edebilirsiniz.

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir